kutsallığı verilen emeklerden yeşeren platform. emektir gübresi bu toprağın; üstünde fidanlar yeşeren.

şöyle diyeyim ben bu sözlüğü 99 yılından beri takip ediyorum amca oğlu. her şey üyesi olduğum sosyal komünite sitesindeki bir arkadaşın ben artık sözlüğe girip entry gireyim demesiyle başladı. merak ettim sordum nedir diye; bir sözlük varmış, amaçları ekgib konu başlıklarını kotarıp nihayetinde eni konu bir sözlüğe evrilmesini sağlamakmış bu platformun. hasılı merak ettim girdim sözlüğe bir göz gezdirdim, bir de döndüm kütüphanemdeki boy boy, cilt cilt dizili ana britannicalara baktım. o ana brittanica ki yıllarca gazete kuponlarıyla fagibül fagibül biriktirilip, matbaa da birleştirilmiş ömür törpüsü, sabır taşı bir eser benim için. yok abicim mümkün değil, deli işi. tek tek gireceksin maddeleri, yazacaksın da yazacaksın; yazmakla bitmez. zaten o sorumluluğu kendimde göremeyip caydım o anda...

aradan geçen yıllar boyunca sabırla, inatla ve inançla nasıl evrildiğini gördüm. ulan arada pis de geyik çeviriyor adamlar helal olsun dedim. herkesin fikrini çatır çatır savunduğu tartışma ortamlarına şahit oldum; bir fenomenin doğuşuna...

şimdilerde sözlüğün kapatılacağı söyleniyor. düşündükçe tüylerim diken diken, bir husursuzluk çöküyor içime. delinin koyun postundaki kılları sayması gibi, henri charriere'nin özgürlüğe kaçısı gibi; ilmek ilmek örüldü bu sözlük. ben şahidim hakim bey, aklı selim ile karar ver! kır kalemi kes cezayı derler, sen binlerce kalemi kırıyorsun; etme! gibtirtme belanı.

boş konuşmayın bilim yapın