/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +7
    5,4,3,2,1... Ve AR-35 cihazının başlama tuşuna Dr. Faruk Hoca bastı.

    Berna elindeki dosyaya ana kontrol masasındaki kontrol değerlerini yazıyor, Ahmet ve diğer TÜBiTAK personeli camın arkasındaki makinenin çalışmasını ve işleyişini pür dikkatle izliyordu. Bu arada başkanımız ve NASA ekibi kendi aralarında ingilizce olarak bir kaç diyaloğa girmişti. Ben ise bir Dr. Faruk Hoca'ya bir de ana kontrol paneline bakıyordum.

    Ana kontrol paneldeki değerler normal gözüküyordu. Fakat Faruk Hocamdaki yüz ifadesi bir garipti. Onu yaklaşık bir seneyi geçik tanıdığımdan bunu fark edebiliyordum. Derken makinenin rutin çalışma sesinden farklı garip tonda, zorlayıcı ve yüksek perdede sesler gelmeye başlamıştı. Başta çokta tedirginlik vermese de giderek artan ve rahatsızlık edici bir boyuta ulaşmıştı. Hemen daha sonra, bu zamana kadar şahit olmadığım acil durum kırmızı ışığı yanıp sönmeye başladı. işte o anda, odanın içindeki herkesten bir uğultu yükseldi. Personel birbirlerine bakıp, bu işe anlam veremediklerini ifade etmeye çalışıyordu.

    Tam bu sırada, Faruk Hocam bana döndü. "Hikayeci işler ters gidiyor. Ahmetle, Berna'yı da yanına alıp içeri girmen gerekiyor. Bu çok tehlikeli biliyorum ama makineyi şu an elle durduramıyorum. Eğer durduramazsam tehlike çok büyük. infilak etme riski var. Hemen hazırlanıp içeri girin." dedi. Ve son olarak yüzüme yaklaşıp, "Oğlum şu an elimden bir şey gelmiyor. Oradan kapatmak gerekiyor. Buradan da ben uğraşacağım. Birisinin girmesi gerekiyor. Sana güveniyorum. Hadi utandırma beni. " diyerek ekledi.

    Bunları söylerken benim benzim attı. Her şey normal giderken ne oldu da bu noktaya gelindi anlam veremiyordum. Kendimi toparlamaya çalışıyordum. Faruk Hoca, tekrar bakıp " Hadi oğlum. Vaktimiz yok acele et." dedi. Ahmet kolumdan sarstı. Ve koşarak odaya girdik.
    ···
   tümünü göster