+2
-1
gerçekten hiç kalmadı. çok ama çok uzun zamandır içimde biriktirdiğim dağ kadar şeylerin hepsini bir şey ifade etmemesine rağmen buraya yazmaya karar verdim. belki içim rahatlar belki de hayatıma son vermem için birileri bana cesaret eder diye. belki birileri küfreder belki inanmaz hatta belki hiç okunmaz. gerçi ben her zaman herkesin terk ettiği kaçtığı biri oldum. zaten birilerini bu yazıyı görmesi de hiç bir şeyi değiştirmicek aslında. sadece konuyu açtıktan sonra sürekli baştan baştan okucam kendi hayat hikayemi ve tekrar üzülücem. tekrar gözlerim dolacak.
çoğu kez size de olmuştur. bir rüya görürsünüz ama basit bi şey değildir öyle bir rüyadır ki geri uyumak hiç uyanmamak hep o rüyada kalmak istersiniz. rüyamda gerçekte olduğu gibi işeyaramaz biri değildim. sınavını geçtiğim ama bi türlü alamadığım o ehliyetimi almıştım, arabam vardı bi tane punto ama mutluydum. en önemlisi mutluydum. çünkü herşeyi göze alarak, herkesi karşıma alıp daha sonra onları tatlıya bağlayarak karım namusum yaptığım kaçırdığım karım rüyamda beni terk etmemişti. boşanmamıştık. belki herşeyimiz yoktu kızdığım o dar taytları giymiyordu. kavga etmiyorduk amacım vardı hayatta. çok mutluydum onun ailesiyle birlikte pikniğe gidiyorduk falan.
peki sadece bu kadar mı. hayır.
hiç bir zaman doya doya sarılamadığım annem de rüyamda hayatımdaydı.
benim daha hatırlayamadığım küçük yaşlarda ayrılmışlar annemle babam. daha sonra gitmiş annem ben kalmışım öyle. hayatım boyunca hep bunun ekgibliğini yaşadım. duygusal biriyseniz eğer ve babanızda sizi sevdiğini söyleyen ama bunu hiç bir zaman hissettirmemiş biriyse hayat sizin için zorlaşır. benim gibiler bilir. yanınızda biri olmadıkça bu bir sevgili, bir anne, bir baba olabilir hiç bir şey başaramazsınız. hiç bir şey yapamazsınız.
dedim ya ayrılmışlar ben iki yaşındayken. sonra babam evlenmiş. annem evlendi. babamın 2 çocuğu var. anneminde bir kızı var. 21 yaşındayım ve 2 yaşından beri her şeyi tek başıma halletmek zorunda kaldım. aslında dedem vardı 16 yaşına kadar falan. ama o zamanlarda ben değerini bilemedim. sonra tabi hayat her zaman bana yaptığı gibi onuda aldı elimden. ellerimde hayatta tutmaya çalıştım kalp masajı yaptım ama olmadı. duygusuzlaşmaya o zaman başladım.
yine bazılarınız diyeceğim hissi bilecek. eğer ki böylesine yanlız ve hayatın sürekli dalga geçtiği biriyseniz yanınızda biri olsun istersiniz. o tüm olmayan insanların yerini doldurması sevgiyi vermesi için. ama nolur kimse o senin kimseye veremeyip içinde biriktirdiğin sevgiyi taşıyamaz. sevene değil gibene giderler derler ya. sen kıyamazsın çünkü o hayatında ki tek amacın tek varlığındır. sana güç veren tek şeydir. sonra tekrar terk edilirsin. sonra bir daha. bi daha. bi daha. akıllanmazsın.
sanırım 17 yaşında falanım bi gün facebook'a bir mesaj geldi "kocaman olmuşsun... "gibi bi mesaj. annem mesaj atmış tam 15 yıl sonra hiç görmediğin yüzünü bile sadece yılda bir kere falan gördüğüm bir fotodan bildiğim annem. bi şeyler konuştuk bi kaç gün sonra yanında gittim istanbul'a. gitmeden öncede diyordu seni bi arkadaşımla tanıştırmak istiyorum diye ben anlıyordum nışanlısı falan olduğunun ve erken diyordum. istememe rağmen yanına gittiğimin 2. günü adam karşıma çıktı. iyi biridir belki ama ben annemi yeni buldum bırak ona tek başıma doymak istiyorum. o zamanlar çok çekingenim söyleyemiyorum bu düşüncelerimi içimde birikiyor. toplamda 1 hafta sonra tartıştık ve ben geri döndüm yaşadığım şehre. ve küstü annem bana. sonra konuşmadık 4 yıl gibi bir süre. ya ben 17 yaşında bir çocuğum neden benden mantıklı davranmamı bekleyebilir ki? ayrıca saygısızlık falanda yapmadım kimseye. utancımdan kelimeleri yutarak konuşmuştum. sonra yine de annemdir diyip yemek yaparken gidip sarılmak istedim, ama itti. "o adamı istemiyorsan sen hayatımda yoksun" dedi. bu yüzden geri döndüm yaşadığım şehre. halbu ki bana tartışmadan 3 gün önce sorduğunda "annem seviyorsan evlen mutlu olman beni de mutlu eder" demiştim. hatam bu muydu anlayışlı olmak annemin mutluluğunu düşünmek mi, bunun için mi annem "onu istemezsen sende yoksun" dedi bana. ben gerçekten kötü bir şey yapmadım ama yapsam bile o benim annem nasıl 4 yıl küser aramaz beni birde ben arayında kaçar. babamın her zaman tek takıntısı annemdi. beni asla görmezdi zaten oda ayrı bir dünya. mesela bazen babama kızmak isterdim. ama yapamazdım konuşmaya başlayınca "nasılsın baba iyimisin" falan derdim. hiç kızamadım. anneme de hiç soramadım "15 yıl neden aramadın" diye. ikisine de hiç kin beslemedim ki ben. bulduğum an şükrettim hesap sormak yerine.
sığmadı tümü isteyen olursa devam ederim