+34
HATALI DENEY (Part 10): Aileme kavuşmam benim için çok büyük bir umut kaynağı olmuştu. Anneme ulaşmam sanki hayata tekrar gelmişim gibi hissettiriyordu. Bu arada aradan 12 gün geçmiş ve babam benim için inanılmaz bir program ayarlamıştı. Her gün 4 saat atış talimi, 4 saat spor(2 sabah/ 2 akşam) 2 saat de engelli koşu ve parkur. Babam ilk söylediğinde şaka yapıyor sanmıştım. Günün 10 saati bunlarla geçecekti. ilk 3 günün sonunda öleceğimi sandım ama daha da iyi olduğumu hissediyordum. Geçen 12 günün sonunda vücudum şekillenmiş ve atış işinde baya ilerleme kaydetmiştim. Sonra ki gün de geçen 12 gün gibi standart geçti ta ki akşam o konuşmayı dinleyene kadar. Antrenmanlarımı bitirmiştim ve çok bitkin düşmüştüm. Duş alıp, uyumak istiyordum. Zaten saat geç olduğu için bir çok kişi uyumuştu. Birkaç kişi çay içiyordu komutanın odasının yanında ki balkonda. Umursamadım ama çok hararetli konuşuyorlardı.
BABAM: Bu kadar da olamaz. Bir deney başarısız oldu diye tüm Dünya bu hastalığı çekiyor ve bizde yaşam mücadelesi veriyoruz. Orda güvenlik yok muydu? ilk başta bu işi durduramazlar mıydı?
Bu ses babamın sesine aitti. Komutan, babam, ve diğerleri çok gergindiler. Öksürerek burada olduğumu belli ettim ve gelmek için izin istedim. Babam da beni gördü ve gelmemi işaret etti. Bana da bir bardak çay doldurdu. Bende babama kaşlarımı kaldırarak baktım ve olayları anlatmasını istediğimi fark ettirdim.
BABAM: Bak Cem, olaylar aslında bir deney kazası sonucu oluştu. Amerika'da bir doktor insan metabolizması hakkında bir deney yapıyordu ve bu deneyde birşeyler ters gitti ve insan yiyenler meydana geldi. Olayları kontrol altına tutamadılar ve birçok ülkeye sıçradı bu salgın. Ama salgının çözümü var.
Eliyle karşımda oturan turuncu saçlı ve sakallı bir adamı işaret etti.
BABAM: Adı Kaan. Türkiye'de üst düzey bir bilim adamı ve alanı ise insan metabolizması. Birkaç gündür yakaladığımız bir insan yiyeni inceledi ve bu salgından kurtulabileceğimizi lakin Amerika'da ki o doktora ulaşmamız gerektiğini anlattı. Birkaç ekgib şey varmış bu ekgib olanları o doktor biliyormuş. Bizde birkaç hafta sonra Amerika'ya gitmeye düşünüyoruz. Sonuçta burası güvenli bir yer ve birçok asker var. Sizi burada korurlar ve siz-
BEN: imkanı yok bende seninle geliyorum.
BABAM: Cem, bak oğl-
BEN: Baba imkanı yok dedim. Senle geliyorum.
Babam önce gülümsedi ve gurur dolu bir bakışla kafasını salladı. Ben de uyumaya gitmek için izin istedim ve kalktım. Olayları düşünüyordum ve bunları hemen Atakan ve Burcu'ya anlatmam gerekiyordu. Onları uyandırdım ve olanları anlatmaya başladım. Baya bir kafa patlattık. Onlar da Amerika'ya gelecekmiş. Benim çok uykum var yatmam lazım dedim ve yatmaya gittim. O ikisi ise bu söylediklerim uykularını kaçırmış olmalı ki orda oturup konu hakkında konuşmaya devam ediyorlardı. Bense yatağıma yattım ve bu olanları en başından düşünmeye başladıktan birkaç saniye sonra uykuya daldım.
Tümünü Göster