/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +12
    ŞANSSIZLIK (Part 7): Havadaydık. Hepimiz mutluyduk. Lakin bir sorun vardı. Nereye gittiğimizi nerden bilecektik. istanbuldaydık ve izmir'e gitmemiz gerekiyordu. Güneybatı'ya doğru bir hareket çizelgemiz olmalıydı ama anlayamazdık. Bir anda aklıma geldi.
    BEN: Burcu çantanda süs amacıyla taktığın pusulayı ve şehrin haritasının arkasında Türkiye haritası var o ikisini Atakan'a ver.
    Burcu hemen dediğimi yaptı ve Atakan'a uzattı.
    BEN: Atakan, haritayı aç ve pusulayı istanbul'un üstüne koy. Sonra beni yönlendir.
    Dediğimi yapıyordu Atakan ve bir sorunumuz yoktu suyumuz ve yiyeceğimiz vardı nolur nolmaz diye suları ve yiyeceklerin belli bir kısmını çantamıza koymuştuk. Aradan 1-1.5 saat geçti ve kırmızı bir şey yanmaya başladı. Burcu uyandı ve Noluyor? dedi. Anlaşılan yakıt bitiyordu. Aydın üzerindeydik bunu biliyordum. Hesaplamalarım da doğruydu. Sanırım düşmeye başlıyorduk çünkü yakıt ibresi 0'a dayanmıştı ve kontrol edemiyordum. Çığlık atıyorduk ama yapacak tek birşeymiz vardı. Paraşütle atlamak. Çantalarımızı bırakamazdık bu yüzden diğer çantanın üstüne bağlamak zorunda kaldı. Çok ağır olmuştu dengemiz bozuluyordu ama bunu yapmak zorundaydık. Kapıyı açtım. Bağırarak konuşuyordum.
    BEN: Sakin olun el ele tutuşucaz. Birşey olmayacak.
    Aslında sakin değildim ve kesin birşeyler olacaktı. Ama başka çaremiz yoktu. El ele tutuşarak çığlıklarla birlikte kendimizi havada aşağı doğru düşüyorken bulduk. Düşüşe az kalmıştı ve işaretimle herkes paraşütünü açtı. El ele tutuşuyorduk yine de kaybolmayalım diye. Beraber yere düştük. Biraz sert bir düşüş olmuştu ama yaralanan kimse yoktu. Paraşüt çantasını çıkardıktan sonra 2dk boyunca olduğumuz yerde olayın şokunu atlattık ve yola koyulduk. Aydın'a daha önce gelmiştim. Tren ile izmir arası yaklaşık 50dk sürüyordu. Kısa bir zamandı. Yürüyerek gitmemiz imkansızdı ama. Hiçbir yer açık değildi ve şehri tam olarak bilmiyorduk. Bu yüzden bir yer bulmak zorundaydık. Geceyi bir okulun güvenlik kulubesinde geçirmeliydik çünkü zamanımız hem yoktu hemde hemen ileri de bir okul vardı. Oraya doğru gittik. Dışarı da kimse yoktu ama okulun içinden inleme sesleri geliyordu. Orda sabahlamak biraz korkutucuydu ama kulube güvenli ve sıcaktı. Sabah olduğunda etrafı gezecektik ve bir araba bulacaktık. izmire bu şekilde gidecektik.
    Sabah olmuştu. Kurutulmuş et yedikten sonra etrafı gözlemeye çıktık. Aslında Aydın'a düşmemiz bir mucizeydi çünkü çıktığımız da okulun hemen bir otobanın yanında olduğunu ve bir sürü arabanında olduğunu gördük. Ama yollar arabalar tarafından kapandığı için bolluk içinde fakirlik yaşıyorduk resmen ama Burcu konuştu.
    BURCU: Burdan gitmemize imkan yok insan yiyenler orda yok hepsi şehire yayılmış ve şehirden yağma yapamayız bence şurdaki kamyonla yolu açalım önümüzdeki arabaları çekelim ve o anda bir araba da hazır bulunsun. Çünkü çok ses çıkacak ve insan yiyenler bize doğru geleceklerdir.
    Bu plan dahiceydi ve hepimiz çok beğenmiştik. Burda kaybedecek zamanımız yoktu ve hemen işe koyulduk.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster