+19
-2
Helikopter (Part 6): Sabaha karşı 4'de uykuya geçmişi saat 8 de uyanmıştım. Bir plan yapmıştım ve bu plan kurtuluşumuz olacaktı. Kahvaltıya otururken diğer ikisi de kötü görünüyordu. Mete'nin ölümü onları bitirmişe benziyordu ama onlara teselli veremezdim. Ben onların anneleri değildim ve olayın ciddiyetini dün onlara anlatmıştım ve planımı anlatmaya başladım.
BEN: Ben bir plan yaptım. Araba bulmamız artık çok zor. Bulsak bile araba çok dikkat çeker ve peşimizi bir sürü insan yiyen doluşur. Bu yüzden uçmayı tercih ediyorum. Bir helikopter veya küçük uçaklardan bulmamız gerekiyor. Aklınıza hemen askeriye falan gelmesin. Bunu ben de düşündüm. Askeriye de bulunan uçak ve helikopterler olayların ilk başında havalanmıştır. 1-2 tane kalmışsa bile orda sığınan askerler çoktan onları da alıp buradan kaçmıştır. Benim planım ise şu. Kuzenimin bir arkadaşı var. Onun babası çok zengin bir iş adamı ve bir helikopteri var. Holdingi binasının üstünde bulunuyor bu helikopterde. Ordaki helikopterin alındığını düşünmüyorum. Buraya yaklaşık 5KM uzakta ama. Yürüyerek gitmek sıkıntı olabilir. Ayrıca bize ses çıkarmadan ve hızlı gidebilecek bir araç lazım. Bigiblet. Bizim evin garajında benim ve kardeşimin var Atakan'ın da var ayrıca evim burdan sadece 800metre uzakta. Kısacası yürüyerek yiyecek, su ve eşyalarımızı 5KM boyunca taşıyamayız bu yüzden bigibletleri alıp sığınaktaki el arabasını 1 tanesine bağlayacaz. Sonra eşyaları yükleyip holdinge kadar bigibletle gidicez. Ordan da helikopterle izmir'e gidecez.
Planı Burcu ve Atakan beğenmişti. Hemen eve doğru yola çıktık. Burcu hala kötü görünüyordu Atakan ise onu teselli ediyordu. Bense etrafı gözlüyordum ama herhangi bir sorun yoktu. Bizim eve vardık. Evin etrafında gezdim eğer bir cam kırık veya kapı açıksa içeri de biri var demekti. Ama öyle birşey yoktu ve içeri girdik. Oradan da garaja geçtik ve bigibletleri aldık. Burcu ve Atakan kardeşimin bigibletine bindi ve Atakan gilin evinde doğru gittik. Onların garajı yoktu bu yüzden bigibleti balkonda duruyordu ve almak için eve girmemiz gerekiyordu. Tekrar eve göz attım ve yine açık bir kapı göremedim. içeri girdik. Üst kata çıktık ve Atakan'ın bigibletini almasını bekledik. Ben de o esnada tuvalete gittim. Çıkarken bir anda üstüme birşey fırladı ve beni yere yıktı. Bir insan yiyendi. Beni ısırmaya çalışıyordu. Çok güçlüydü ama tutuyordum onu hala. Bir anda ayak sesleri duydum ve Burcu'nun palasını onun kafasına geçirdiğini gördüm. insan yiyen yere yığılmıştı. Teşekkür ettim ve hızla oradan uzaklaşıp sığınağa doğru gittik. Saat daha 12'ydi. Yani kaçışımızı yarına bırakmaya gerek yoktu. Eşyalarımızı topladık ve el arabasına yerleştirdik. El arabasını da benim bigibletime bağladık ve yola çıktık. Bir kaç insan yiyen peşimize takıldı ama çok yavaşlardı biz ise bigibletli olduğumuzdan hızlıca gözden kaybolduk. Holdingin önüne varmıştık. içeri girdik. Fazlasıyla insan yiyen vardı. Asansörle çıkabilirdik ama elektrikler yoktu bu yüzden tam 16 kat boyunca eşyaları taşıyıp onlarla savaşmamız gerekiyordu. O anda Atakan beni bu düşüncelerden sıyırdı.
ATAKAN: Çok fazlalar. Savaşamayız. Aslında yangın merdivenlerinden çıksak daha az insan yiyen olur onları da öldürürüz.
Yangın merdivenlerine doğru ilerledik ve 8. kata ulaştığımızda 2 insan yiyen karşımıza çıktı sessizce eşyaları bıraktım ve ikisine de ateş ettim. Susturucu olduğu için ses çıkmadı. Yolumuza devam ettik. 14. katta da misafirlerimiz vardı onları öldürdükten sonra sonunda en üst kata ulaştık. Ama şok olduk. Helikopter duruyor ama etrafında yaklaşık 15 tane insan yiyen vardı. Eşyalarımızı yerimize bıraktık ve silahlarımızı çıkarttık. Ateş etmeye başladık şarjörlerimiz boşalmıştı Burcu ise etrafa palasını sallıyor 2-3 tanesini biçiyordu. Şarjör doldurmamız bittiğinde 6 tanesinin kaldığını ve tam dibimizde olduğunu gördük. 6sını da hallettikten sonra kapı sesi geldi. Merdivenlerden ve bir anda 30-40 tane insan yiyen göründü. Hemen helikoptere koştuk. Hepsi bize koşuyordu. Helikopterin içindeydik.
ATAKAN: Çalıştır şuna dıbına koyayım çalıştır.
BEN: Bilmiyorum ki
BURCU: Birşeyler yap artık nolur.
O esnada bir kaç düğmeye bastım ve helikopter çalıştı ve havalandım. 4 tanesi helikopterden sarkıyordu ve düşüp param parça oldular. Helikopter artık havadaydı ve bende öyle ya da böyle çat pat helikopteri kullanabiliyordum.
Tümünü Göster