/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +6
    Açelyayla geçen üçüncü haftasonumun başıydı. Artık ona sarılmadan nefes alamaz hale gelmiştim.

    Cumartesi sabahı kahvaltı yapmaya inerken montumu giymiş bir halde yakaladım onu. Kocaman gözleri şaşkınlıkla açıldı ve koşup boynuma atıldı. Ayağa kalktığımda aşağıdan bana meraklı meraklı baktığını gördüm. "Koş hazırlan" dedim. "Bensiz kahvaltı yapamazsın". Hiçbir şey demeden kocaman gülümseyip yurda koştu. Üzerini değiştirmiş ve kıvırcık saçlarını atkıma düşürmüştü. "Nereye gideceğiz" dedi. "haberin yok senin, sürprizi kaçırma" dedim. Tekrardan kocaman gülümseyerek koluma girdi ve yürümeye başladık.

    Kampüs girişinde çağırdığım taksi duruyordu. Kapısını açtıktan sonra yanına oturdum. Taksiciye önceden söylemiştim adresi ve hareket etmeye başladık. Açelya iyice yanaşmış ve göğsüme yaslanmıştı. Bundan çok hoşlanıyordum. Küçük kalbinin atışını kalbimde hissediyordum. içimi ısıtıyordu, güneşim gibi.

    20 dakikalık yolda hiç konuşmadan göğsümde hafif hafif uyukladı. Onun bu hallerine eriyordum, hiçbir şeye acıma bile hissetmeyen ben açelya söz konusu olduğunda küçük bir çocuk gibi eriyordum.

    Geleceğimiz yere vardığımızda kocaman yanaklarına hafif bir öpücük kondurup uyandırdım. Kıpkırmızı kesilmişti. Taksiyi ödeyip açelyanın koluna girdim. Arkadaşımın işlettiği bir kafeye gelmiştik. Yüksek bir yerde olan kafenin büyük bahçesi cam balkonla çevriliydi. Çimlerin üzeri erimekte olan taze karla kaplıydı. Arkadaşıma kafenin bahçesini kapatmasını rica etmiştim, beni kırmamıştı. Direk masamıza geçtik. Açelyayı kahvaltı yaparken izledim. Kocaman gözleriyle ara ara bana bakıyor, utanıyordu. Yıllarca zevk aldığım sigaranın dumanı açelyanın yanında sönük kalıyordu.

    Kahvaltısı bittikten sonra açelyayı kucağıma aldım. Heyecanlandı, sıkı sıkı tutundu. Yüzü yüzüme çok yakındı. Yere bırakmadan ikili salıncağa zütürdüm. Oturdum, açelyayı da dizime oturttum. O gün onu oraya getirme nedenim çok özeldi. Ne olacağını hissetmiş olacak ki küçük elleri titremeye başladı. Ellerini ilk günkü gibi avucuma aldım, yavaşça üfledim; yanakları kıpkırmızı oldu. Her kelimenin arasında bir kere açelyayı öperek hayatımı değiştiren şu cümleyi kurdum:

    "Benim olur musun?"
    ···
   tümünü göster