+133
-4
Beştepe, sonraki sabah Muhalefet Liderleri ve Sanatçılar tarafından akına uğramıştı. Vatanın evlatları, ülkenin birliği için bu gün Erdoğan'ı yalnız bırakmamış
üstelik Kılıçdaroğlu kameralar önünde Erdoğan'a sarılarak, bu ülkenin kaderinin kardeşlik olduğunu adeta tekrar ediyordu. Bahçeli gözlerini bir an olsun Erdoğan'dan ayırmadı.. Birde hediye almıştı, bir tesbih ... Erdoğan hepsine teşekkür etti ve bu gün de böyle bitti.
OHAL bitmiş, ülke normal hayatına dönmüş, ekonomiye yapılan teşvikler milleti rahatlatmış ve Vergi afları ile esnaf biraz olsun oh çekmişti.
MiT personeli sayısı 7 binden, 40 bine çıkarılma kararı alındı. MiT'in bütçesi 3 katına çıkarıldı ve donanımların modernizasyonu için de ayrı bir bütçe ayırıldı.
Türkiye değişiyor, yaptıgı harcamalara rağmen, Tahranda yaptığı Ortak Pazar antlaşmaları ülkeyi sapa sağlam ayakta tutuyordu...
Aradan 1 ay geçmişti, TSK Suriye Bilançosunu açıklıyor:
"Suriye ile halı hazırda devam eden savaşın bilançosu ağır olmuştur. Fakat halkımızın refahı, birliği,güveni göz önüne alındığında askerimizin bu haklı mücadelesinin bir kez daha ne kadar önemli ve gerekli oldugunu anlıyoruz.
Suriye- Türkiye Savaşı :
10.650 Vatan evladı şehit düşmüştür.
Toplamda 152 Tank kullanılamaz hale gelmiştir.
12 Atak Helikopteri kullanılamaz hale gelmiştir.
3 adet Yıldırım füze Sistemi tarumar olmuştur.
Yüce halkımıza söylemek isterizki, bu haklı mücadelemiz devam etmektedir. Şehitlerimiz rahat uyusun. Askerimiz Batıda YPG'si, Doğuda PYD'si, Kuzeyde Işid'i ve güneyde, El-Nusra'sı ile amansız mücadeleler vermektedir."
Yazı burada sona eriyor. Akıllarda tek bir soru var, Türkiye Suriye'ye savaş ilan burası zaten tamam ama, Aradan geçen bu kadar zamana rağmen ne ESAD ne de Türkiye ne birbirlerine tek kelime etmiş, ne de oralardan tek bir çatışma haberi gelmişti. Yoksa Rejim güçlerine saldırılmıyor muydu ? Ya da, bu bilinçli yürütülen bir hesap mıydı ?
Bilinen tek gerçek vardı, Suriye'de ve Orta Doğu'da ipler Türkiye'nin eline geçmiş durumdaydı. ABD bu duruma daha ne kadar sessiz kalacak kimse bilmiyordu. Zamanla herşey ortaya çıkacaktı... Bizlere bekleyip görmekten başka birşey düşmüyordu..