+110
-1
Sabah oldu ve Erdoğan saat 10.00 'da TV Ekranına çıkıverdi. Erdoğan konuşuyor :
-" Değerli kardeşlerim sizlere önemli bir duyuru yapmak üzere buraya gelmiş bulunuyorum. Türkiye'nin seçilmiş Cumhurbaşkanına yapılmak istenen bu suikast girişimi, TR nin artık bu duruma el koyma zamanının geldiğini ve hatta geçeceğini göstermiştir. Bu günden itibaren Mültecilerin seyehatlerine hiç bir şekilde engel olunmayacak ve kıyılara yaklaşık 1500 adet şişme bot bırakılacaktır. Bu botlar ücretsiz olup, botların uluslar arası suları terk edişine kadar Deniz Kuvvetleri escortluk yapacak ve her türlü kaza engellenecektir."
Avrupa şoktaydı... Türk devleti, mülteci antlaşmasını fes ediyor üstelik, mültecileri avrupaya gitmeleri konusunda teşvik ediyordu ! Avrupa Liderleri kınama mesajlarını ardı ardına yayınlasada, artık çok geçti... O gün resmi olmayan rakamlara göre tam 250.000 mülteci Yunan Adalarına ulaşmış ve Avrupa'ya doğru yola çıkmıştı.
1 adet bot batmış, insanlar Deniz Kuvvetlerince derhal kurtarılmış ve Yeni bir bot verilmek üzere yollarına devam etmeleri sağlanmıştı. Avrupa Birliği kaos içerisinde, ülkelerin genelinde protestolar başlamıştı bile. Bütün üye Ülkelerde AB karşıtı gösteriler vardı. Polis ve eylemciler kanlı çatışmalara giriyordu. Avrupa karışmıştı... Merkel Erdoğan'ı aramış, davet etmiş ve bu problemi çözebileceklerini söylemişti ama Erdoğan Telefonu direkt olarak yüzüne kapattı. "Türkiye'ye gitmek Erdoğan'ı desteklemektir" diyen Almanya'ya gayet yerinde bir cevap verilmişti.
Ne olacaktı şimdi Avrupa'nın hali ? Kendilerine canlı kalkan olan Türkiye'nin değerini anlamamışlardı. Önce Darbe denemesi ve sonrasında gelen Suikast girişimi, Avrupanın ne kadar şımardığını ve bir Osmanlı tokadını yemesinin zamanının geldiğini gösteriyordu. Nitekim öylede oldu...
DEVAM EDECEK