-
1.
-1Muhteşem ayar. Böyle balo parti gibi bişey var orada da bir ingiliz var beyler ve atama ters ters bakıyor. Çıkışta gel lan yiyorsa gelsene lan der gibi bakıyor böyle pis bir ingiliz o.ç tabi atam hemen fark ediyor ve oradan garsonlardan birine şefim, şef bakar mısın diye el ediyor. Garson gelince ona diyorki yeaa bu lavuk niye böle ters ters bakıyor bir sorsana falan diyor. Garson hemen paşam diyip atamın uzattığı 5'liği cebine indiriyor ve ingiliz o.ç nin yanına geliyor. Sen niye atama ters bakıyorsun kardeş diyor ama tabi ingilizce diyor. Garson oranın artık bini 3-4 dil var yani. Why are you looking to my ancestor reverse? Diyor. ingiliz tabi ancestor diyince bir gibim anlamıyor. Ancestor ata dede gibi bişey demek. mal ingiliz işte. Sonra garson atamı işaret edince uyanıyor olaya. O benim Çanakkale de babamı öldürdü diyor. He killed my father in pot castle diyor. Çanakkaleyi ingilizin bu şekilde çevirmesi herkesin midesini bulandırsa da garson haa anladım diyor ve atama doğru diğer 5'liği kapmak için gidiyor. Atamın kulağına eğilip Çanakkalede babasını öldürmüşsünüz paşam diyor. Atamda o zaman git sor bakalım Çanakkalede babasının ne işi varmış diyor. Garson mırın kırın ediyor gitmiyor ama atam diğer bir 5'liği eline sıkıştırınca garsona can geliyor ve ilerlemeye başlıyor. Garsonda tam bir bin beyler ama ekmeğinin peşinde olduğu için bişeyde diyemiyoruz. Sonra ingiliz'e gidip diyorki babanın Çanakkalede ne işi varmış diyor. ingiliz'de biz kuruyemiş işi yapıyoruz oradan limandan yükleyip Londra'da satıyoruz diyor. Garson bunu gidip atama söylüyor. Atamda hahahahaha hadi ya hay Allah ya böle olmaması lazımdı neyse bana şuradan bir rakı birazda beyaz leblebi getir diyor. Garson içinden ne içtiler be diye geçirip bu geyiğe malzeme olduğu için tiksine tiksine uzaklaşıyor ama bir taraftanda 10 lirayı cebine indirdiği içinde mutlu ayrılıyor yani iç dünyası karışık. Bu da atamız hakkında böyle bir anıdır.
başlık yok! burası bom boş!