-
126.
+8Okuyonuz okuyonuz şuku atmıyonuz ayıp oluyo beylerTümünü Göster
--- Bölüm 6 ---
Tam kapıya vuracaktım ki kapı açıldı bende bodozlama şekilde evin içine girdim ve koltuğa resmen "uçtum" Melisa silahını aldı ve içeri girdi. Silahı adama doğrulttu "sende kimsin ?". Koltuk yere düşmüştü bende arkasındaydım.
Vay anasını bugün iyi ben ölmedim diye söylendim. Adam bana doğru yaklaştı gözüm bulanık görüyordu.
Adam : Berke sen misin ?
Ben : Siz kimsiniz ?. Dedim doğruldum hayla tek parçaydım kemiklerim sağlamdı. Gözüm artık net görebiliyordu. Kafamı kaldırdım bu..bu karşımda duran kişi Eren'di !. Sarıldık.
Ben : Beni bırakıp gittin sanmıştım.
Eren : O kargaşada seni kaybettim. Sonra evine defalarca kez gittim yoktun seni her yerde aradım ancak yoktun karantina bölgesine gidecektim dinlenmek için bir eve girdim. Aylaklar sizin sese gelmiş olma-
Sözünü bitiremeden kapıya vurmaya başladılar barikat koymayı unutmuştuk. Hemen şu masayı koyalım diye bağırdım. Masayı yan yatırdık. Ahşap bir kapıydı benim tekme atmamla da iyice zayıflamıştı. Üstüne birkaç eşya daha koyduk yeterli değildi her an kırılabilirdi.
Ben : Eren burdan çıkış yok mu ?
Eren : Bilmiyorum bende 10 dakikadır burdayım. Sadece odalarda birileri varmı diye baktım.
Tamam şimdi sakin olmalıydım etrafı araştırmalıydım. Yangın merdiveni olabilirmiydi ?. Cama doğru koştum aşağıda sadece aylaklar vardı.
Melisa : Hey bu tarafa gelin.
Ben : Ne ? Ne oldu ?
Melisa : Bakın burda bir balkon var arada birkaç metre mesafe var belki atlayabiliriz.
Ben : Bacağın sakat.
Melisa : Parçalanıp yenmekten iyidir.
Ben : Eren ?.
Eren : Atlarım.
Ben : Tamam önce ben atlıyorum.
Balkonun mermer kısmına çıktım diğer balkon tahminen 2 metre uzağımdaydı ve atlayacağım balkonun demiri yoktu bir ayağımı demirin üzerine koydum ve var gücümle atladım demir olmadığından kolay bir atlayış yaptım. Sıra Melisa'da idi. Elimi uzattım. Atladı ve yakaladım. "iyi misin ?". "Abartma sadece biraz ezik var diye şu kadar yerde atlayamayacak mıyım ?". Sıra Erendeydi. Bir ayağını demire koydu bende geri çekildimki kolayca atlasın. "Çabuk arkanda". "Ne kim arkamda ?" arkasına baktığında aylaklar gelmişti. Atlamaya çalıştı tam atlayacakken demir kırıldı. Refleks olarak hemen yakaladım. "Vay anasını çok yüksekmiş". "Kapa çeneni , kaç kilosun lan sen". "Şimdi önemlimi bu hadi çek artık yükseklik fobim var". iki elimle tuttum zor çekiyorudum hayvanı. Sonunda Melisa'nın yardımıyla çekmiştik balkona. Aylaklarda bağırmaya aşağı atlamaya başladılar heh buraya gelemezlerdi. "Hadi burdan gidiyoruz". Aşağı ikişer üçer adımlarla indik. En önde ben vardım Melisa hemen arkamdaydı. Ani bir hareketle durdum. Melisa'da bana vurdu neredeyse düşüyordum. "Ne yapıyorsun hadisene". Önümüzdeki aylağın sesini duyunca anladı. Silahımı çıkarmadım sadece ittim evet ittim. Adam aşağı kadar düştü. Aşağı indiğimde adam ayağı kalkmaya çalışıyordu Eren birden bağırdı beni geriye doğru çekti ve elindeki sopayla adama vurdu hem de defalarca. Adamın artık bir kafası yoktu. "Hadi çıkalım artık". Kapıdan çıktık araba ne taraftaydı ? Aah doğru ya çalışmıyordu. Aylaklar orada oyalanırken bizde otobana tekrar çıkacaktık. Orada bir köprü ya da dere -tam hatırlayamıyorum- olmalıydı oradan içeriki yola sapıp tatil köyüne gidecektik (eskiden tatil köyü idi). 10 dakikadır koşuyorduk etrafımızdaki aylak sayısı fazla olmaması işimize geliyordu zaten çok hızlı değillerdi. Koşan aylak görmemiştim ve soğukta bildiğim kadarıyla daha da yavaş oluyorlardı. Birazdan bir köprünün oraya geldik. Köprüde askeri araçlar vardı aynı zamanda ambulans da bulunuyordu. Araçlara bakalım dedim. Ben askeri araçlara yöneldim belki ağır silah ya da mermi bulabilirdim. Yavaşça araca yaklaştım. Araçta bir asker vardı kapıyı açtım ve hızlıca geriye çekildim belki dönüşmüş olabilirdi belimdeki bıçağı çıkardım emin olmak için bıçağı sapladım gözüne girmişti. Bıçağım adamın gözünde kaldı başka birşey bulmalıydım. Adamın üzerini yoklamayı unutmuştum tekrar adamın yanına geldim belinde bir bıçak vardı. Elime aldım bıçak koleksiyonu için iyi bir parçaydı ne yazık ki kafatası parçalamak için kullanacaktım. Arkamı döndüm ve...
başlık yok! burası bom boş!