/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +35 -5
    3-5 demeyelim şukuları ekgib etmeyelim panpalar eski başlık gibi istiyorum beyler hadi

    Panpalar salgın dünyanın sonu 2023 isimli hikayenin devamıdır. Hikayeyi ilk defa okuyanlar direk burdan başlasın. Önceki başlıkta hikayenin bir kısmını okuyanlar ise bölüm 3 den sonrasını okuyabilirler bölüm 3 ün son kısımlarını da okuyun oraları da atmamıştım sözlüğe bölüm 3 den itibaren başlayın (2. kez okuyanlar için)

    --- Bölüm 1 ---

    Adım Berke 23 yaşındayım. Ailemin ilk çocuğuyum küçük bir kız kardeşimde var. Annem babam ve kız kardeşimle beraber Ordu'nun Ünye ilçesinde yaşıyorum. Üniversite için şehir dışındayım ama artık okulum bitmişti telefondan gördüğüm yüzlerini artık gerçek olarak görebilecektim. Bir otobüse bindim ve ilçeye gidiyorduk. Cam kenarındaydım otobüs çok dolu değildi karşı şeritte trafik çok fazlaydı otobüs hızlıca gidiyordu ama trafik bitmiyordu epey uzun bir trafik vardı ve birkaç saatte ancak bitebilirdi. Ama insanlar neden aynı anda gitsinler ki bayram yada özel gün değildi bugün. Anlam veremedim kulaklığımı takıp geriye yaslandım ve uyumuşum. Sonunda yaşadığım ilçeye gelmiştik ilçede her zamankinden fazla bir yoğunluk hemen göze batıyordu. Evim şehrin merkezinde sayılabilecek bir yerdeydi. Ailemin bugün geleceğimden haberi yoktu onlara sürpriz yapacaktım. Sonunda evime gelmiştim özlemiştim evimi hemen kapıya doğru gittim ve zile bastım ev biraz büyük olduğundan kapı uzaktı yani kapıyı açmaları uzun sürerdi hep, bekledim ama kapı açılmadı. Bende üst katımda oturan birinin ziline bastım pencereden çıkıp "kimsiniz ?" dedi. Bende kapıyı açmasını anahtarımın olmadığını söyledim. Bulunduğumuz apartman 3 katlıydı her katta 3 daire vardı kalabalıktı ama diğerleriyle muhatap olmazdık genelde. Cebimi yokladım dış kapının anahtarını kaybetmiştim ama ev kapısının anahtarı vardı. Kapıyı açtım evet evde kimse yoktu. Telefonumun şarjı bitmişti zaten en son kontör de almamıştım. Telefonu şarja koyup odama gittim. Oda düzgün bir şekilde duruyordu. Üstümü değiştirdim otobüs yolculuğu beni hep yoruyordu. Biraz kestirmek için yattım birkaç saat sonra uyandım. Hava tam kararmamıştı. Haberleri izlemek için televizyonu açmak istedim ancak açılmıyordu ve televizyon tamirinden de hiç anlamazdım sanırım bizimkiler bozmuştu ya da ben açmayı beceremiyordum her neyse.

    Birşeyler atıştırdım ve kanepeye uzandım acaba bizimkiler nerdeydi diye düşünürken en yakın arkadaşım Eren aklıma geldi. Evleri yakındı yanına gidebilirdim üstümü değiştirdim telefon ve anahtarımı aldım ve dışarı çıktım. Dışarıda anlam veremediğim bir gariplik vardı. Sanki biraz fazla kalabalıktı. Evimin önünden yol geçerdi ve yol araba dolmuş otobüs doluydu ne yani yaz tatili bu kadar erken mi başlamıştı ? ister istemez kalabalık gürültüde yapıyordu. Kestirme yoldan arkadaşımın yanına gittim. Eren'le çok ortak yönümüz vardı ikimizde bilgisayar hakkında çok bilgiliydik tabii oyunlarla da içli dışlıydık ortaokuldayken internet kafeye kaçardık beraber ama yinede benim notlarım her zaman ondan iyiydi ve üniversiteyi kazanmıştım sonuçta ama bunun bir önemi yoktu tabiki arkadaşımdı. Evleri zemin kattaydı cama tıklattım ve bekledim. Birazdan Eren çıktı :

    Eren : Ooo kanka ne zamandır görüşemiyoruz nasılsın ?

    Ben : iyiyim kardeşim dışarı gelsene hem konuşur hem özlem gideririz.

    Eren : Tamam bekle geliyorum.

    Birazdan Eren geldi sarıldık özlemiştik birbirimizi. Daha sonra hep yaptığımız gibi şehir içinden sahil tarafına doğru giderdik. Deniz havası bize iyi gelirdi. Eren'le baya konuştuk okuldan , hayattan bahsederdik güvenirdik birbirimize. "Şehir bu günlerde biraz fazla kalabalık" dedim. O da "Evet biliyorum ama nedenini bilemiyorum" dedi. ikimizde habersizdik bu durumdan ne olmuştu ki şehir merkezinden uzaklaşıyordu bunu öğrenmemiz gerekiyordu. Sahile gelmiştik tek tük insan vardı bir bank bulup oturduk ufka doğru baktım içimde bir sıkıntı vardı ama neydi bilmiyordum. 5 dakikalık bir sessizliği Eren bozdu.

    Eren : Ee kanka üniversiteyi bitirdin ne yapıcaksın şimdi ?

    Ben : Gemi mühendisliği düşünüyorum.

    Eren : Bence iyi bir bölüm deniz ile ilgili bir okul zaten seversin denizi iyide para var.

    Ben : Parasında değilim sevebileceğim bir meslek olsun yeter.

    Eren : Doğru söylüyorsun da para da lazım ama bence.

    Ben : Sevdiğin mesleği severek yaparsan para da gelir merak etme.

    Bu konuşmadan sonra epey bir sessizlik oldu üstüme yorgunluk çökmüştü ve hava kararıyordu. Eren "hadi kalkalım akşam oluyor" dedi. Eve doğru yavaş adımlarla gidiyorduk ve üstümüzde bir karaltı gördüm.

    Ben : Bune lan.

    Eren : Karga işte dıbına koyim ne olcak.

    Ben : Onu bende biliyorum dangalak bu kadar kargamı olur lan akşam akşam.

    Eren : Karganın vaktimi olur gerzek istediği zaman uçar işte.

    Durdum ve kargalara baktım üstümüzden geçiyordu yani Batı tarafına uçuyorlardı sanki göç ediyo gibiydiler ancak kargalar göç etmezdi bildiğim kadarıyla. Eren'i evine bıraktım ve bende eve gittim. Bizimkiler hayla gelmemişlerdi endişelenmeye başlıyordum. Sabahleyin onları bulmalıydım ama nasıl olacak hiçbir fikrim yoktu. Güneşin yüzüme vurmasıyla uyandım dışarıda akşamkinden daha fazla gürültü vardı. Pencereyi açtım ve sokağa baktım. insanlar sağa sola hızlıca koşarak gidiyorlardı arabalar sağda solda duruyordu. Trafik epey uzundu anlaşılan. Ama neden insanlar koşarak adeta kaçarak uzaklaşsınlar ki. Birazdan polis geldi aşağı inmek istemedim. Az sonra da Eren geldi. Bana baktı duraksadı. Ve sonra ciddi bir şekilde "toparlan burdan gidiyoruz hemen" dedi. Neden niçin demeye kalmadan yanında getirdiği sırt çantasını bana verdi. "Bak soru sorma sadece gerekli şeyleri al gidiyoruz" dedi. Dediklerini yaptım evde bulduğum erzakları aldım bir iki çeşit de kıyafet aldım ve bir aile fotoğrafını aldım ve hazırım dedim. Bana baktı ve bunu al lazım olabilir dedi. Uzattığı bir altıpatlardı. Eren'in yüzüne baktım büyük bir endişe ve korku vardı. Silah kullanmayı onla beraber öğrenmiştik lisedeyken fazla aksiyon oyunu oynardık ve şehre yeni bir atış poligonu açılmıştı bizde hemen gitmiştik. Bunun yanında at sürmeyi ve ok atmayı da biliyordum. Ama unutmuş olabilirdim en az 4 yıldır bunların hiçbirini yapmamıştım.

    Çantayı sırtıma taktım eve son bir göz gezdirdim. Anahtarımı aldım kapıyı kilitledim ve aşağıya doğru hızlıca indik. Cebimi yokladım telefonumu unutmuştum. Eren "Bak artık hiçbir şey eskisi gibi değil artık herşey için geç burdan gitmeliyiz" dedi ses tonunda daha önce hiç duymadığım ciddilik vardı bu ciddilik onun karakterine tamamen zıttı önemli birşeyler olduğunu o zaman anladım. Kapıyı açar açmaz gürültü kulaklarımızı sağır ediyordu. "Eren bak soru sorma dedin ama bu kalabalık ne nereye gidiyoruz ?" dedim. Cevap vermedi. Durmadı da sürekli yürüyordu hızlıca. insanlar sürekli bağırıyordu "gidin hadi koşun" ne gibim oluyordu bilmiyorum ama bildiğim 3 şey vardı ailemi bulmak , burdan gitmek ve güvende olmak..

    Eren hemen önümde gidiyordu sonradan fark ettim yerde yatan ya da bayılmış biri vardı. Koluna takıldım ve düştüm kafamı yerdeki parke taşına vurdum sanırım. Son gücümle Eren diye bağırdım ama beni duymadı ve bayıldım...

    Edit : Yazım hatalarını ve mantık hatalarını söyleyin panpalar gözden kaçabiliyor
    ···
   tümünü göster