-
26.
+31 -6Türk ordusu Suriye'de kesin bir zafere doğru ilerliyordu. Suriye tam bir kan gölüne dönmüştü. Kara savaşı Suriye'de mümkündü ordu ışıdın kalesi rakkaya dayanmıştı. Asker 5.362 türk vatandaşını şehit eden teröristlere acımıyordu. Esir almak yasaktı. Işıdlılerin kafası kesiliyordu. Canlı canlı yakılıyordu. Bu deccalin askerlerini öldürmek adeta sevaptı. Ankarada Suriye için konuşan başkan: Suriye tamamıyla Türkiye Cumhuriyeti devletine bağlanmalı her türlü unsuru temizlememiz lazım. Esad'a şimdilik ben konuşuna kadar dokunamayın. Suriye harekatı başarılı olursa sıra Irak'a gelicek. Osmanlı imparatorluğunu yeniden tesis etmeliyiz ancak böyle orta doğuya barış gelir.
Diyordu başkan. Cumhurbaşkanı bu konuşmasından sonra eski dost şimdiki düşmanı olan Beşar esadı aradı ;
Cumhurbaşkanı: Eski dostum olarak senle konuşmak istiyorum
Esad: Dinliyorum
Cumhurbaşkanı: ordunu savaştan çek, askerlerine silahlarını bırakmayı emret. Ve kaçabildiğin kadar kaç yoksa sonun Kaddafi gibi olacak bunu biliyorsun
Esad: Kaddafi şimdi cennette. Onu yalnız bırakmasaydınız belki hala yaşıyor olurdu. Ama tabii neden Kaddafi yi koruyacaksın ki. O orta doğuda senden daha güçlüydü. Tabikide sessiz kalacaktın. Şimdi anlıyorum
Cumhurbaşkanı: sana 12 saat süre ya dediğimi yaparsın ya Kaddafi gibi ölürsün
Telefonlar sert bir şekilde kapandı. Bu savaşta herkes kendini haklı görüyordu. işte bu yüzden bu savaş çok acımasız olacaktı. Türkiye artık batının egemenliğine son vermek istiyordu. Soğuk savaştan beri dünya batının elindeydi. Artık dünyayı bu düzenden çıkarmak lazımdı çünkü batının hüküm sürdüğü bu dünyada müslümanlar ölüyordu ve aç bırakılıyor du
başlık yok! burası bom boş!