devam edeyim. ben uyukluyorum masada gözlerim kan çanağı olmuş o kadar rezil bir durumdayım ki. klagib uzun saçlı converse giyip duygusal müzikler dinleyen bir liseliydim anlayacağınız. tam uykuya dalacaktım ki 2-3 kız sesi geldi kulağıma.
"uyuyor galiba"
"ders başlayacak uyandırsak mı?"
"asya sen söyle, derse geç kalacak çocuk."
asya. ismini duyduğum ilk andı beyler. kızın ismi asya'ydı. zaten o kadar güzel bi kızdan fadime gibi bir isim beklemezdim. varlıklılardı belliydi böyle bir ismi olduğu. uyandım ama kafamı kaldırmadım. salağa yattım ve bekledim. asya yaklaşıyordu yanıma kalbim küt küt atmaya başladı lisenin ikinci dönemi olmuş ve ilk defa yanıma yaklaşıyordu. ve aynen şöyle dedi;
"on milyon dolar, uyuyor musun?"
ismimi biliyordu beyler. o kadar gereksiz bir elemandım ki. ismimi nerden öğrenmişti günlerce bunu düşündüm. bi arkadaşım vardı taha bütün okulu tanırdı bin ona söylemiştim bu kız güzelmiş diye. binliği tutup gidip söyledi mi acaba diye düşündüm. her neyse. ben aldırış etmedim ve uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim. sonra omzumdan silkelemeye başladı ismimi sayıklayarak.
ben kafamı kaldırdım "bir şey mi oldu" dedim. "uyuyordun ders saati geldi geç kalacaksın uyan" dedi. "teşekkür ederim." diyip pılımı pırtımı topladım ve arkama bile bakmadan döndüm ve derse çıktım. 2 arkadaşım vardı koca dönem boyunca kardeş diyebildiğim. hala iletişim içindeyiz. onlar eskişehir'de kalmaya devam etti ben izmire geldim üniversite muhabbetine. onlara anlattım olayı kızla konuştuğum için üçümüzde inanılmaz mutluyduk. neyse okul bitti eve döndük ben pc başına oturdum. oyunumu oynayıp yatağıma geçtim. sonra kızı düşünmeye başladım. sanki hala omzuma elliyor. ismimi sayıklıyor gibi hissediyorum. kızı düşünürken uyuyakaldım ve diğer sabah yine erkenden okula döndüm.