/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    0
    ertesi gün mehmet abinin alarmı ikimizi de uyandırdı. hemen üstüme başımı düzelttikten sonra mehmet abiyle fabrikaya gittik.
    günlerden cumaydı , bi değişiklik vardı.
    herkes kask falan takmış , ulan inşaattamı çalışıyoruz amk
    iş güvenlik memuru gelmiş
    bunlar da şirin gözükmeye çalışıyor işte
    ama artık ben amele falan değildim amk. kariyerim vardı lan benim.
    gittim hemen konteynıra talimatlar falan veriyorum
    sonra içeriye geçtim montaj bölümünde yardımcı oluyorum falan.
    mehmet abi ofisine çekilmiş , tüttürüyor yine
    normalde yasak olduğu için pek içmezdi , bi derdi vardı ve nolduğunu biliyordum zaten
    yarasını deşmek yakışmazdı şimdi , işime döndüm
    sonra patronun ofisine gitmem lazımdı
    konteynırdan bilmediğimiz çeşit koliler çıkmıştı ve benimde bunun hakkında bilgi almam lazımdı
    gittim yanına patronun , söyledim kolileri , o da birazdan gelip kontrol edeceğini söyledi .
    tam ofisten çıkarken , gel otur biraz dedi
    hayırdır , ne tak yedim diye düşünürken söze girdi direk
    "ehliyetin var mı senin"
    "yok alpaslan bey , yaşım daha tutmuyor."
    "araba sürmeyi biliyor musun peki"
    mehmet abi bana arabasını bikaç kez vermişti , biliyodum az çok
    "çok iyi olmasam da biliyorum"
    "tamam o zaman , sana bi adres vericem , oraya gidip fabrikanın adını söyleyeceksin , sonra sana bikaç koli kırık dökük mal verecekler , onları al buraya getir , sonra da müşteri hizmetlerine bırak
    -
    ha bu arada , araba daha yeni , dikkatli kullan bak"
    dedi ve anahtarı elime verdi beyler
    endişeliydim amk , basit bi işti ama daha yaşım küçüktü , ehliyetim yoktu
    verdiği adres çok yakındı , yürüyerek max 1 saat , arabayla 10 dakika bile değil
    işi hallettim , pek bi aksiyon olmadı
    müşteri hizmetlerindeki hüseyin reiz bana bi fiş verdi
    "al bunu alpaslan bey'in ofisine bırak , imzalattır sonra pembe kısmı kopar al."
    "tamam abi sorun yok"
    gittim ofise , kapıyı tıklattım.
    daha içeri gir sesini duymadan içeri daldım direk.
    gözlerim elimdeki fişde ,
    "alpaslan bey , bunları size getirmemi istedi müşteri hizmetleri" dedim ve tak.
    o kız karşımda beyler
    yanında tahminimce 1.65 den boyu taş çatlasa 3 cm fazla olacak yaşlı saçlarına ak düşmüş sakallı bi adam.
    şaşırdım , sonra alpaslan bey'e baktım.
    "tamam masama bırak , çıkabilirsin"
    bıraktım masasına , çıktım tabi
    ama aklım kızda yine
    kot pantolon ve beyaz tişört giymişti
    spor ayakkabıları vardı , zamanına göre çok pahalı ve fiyakalı
    hafif bi makyaj yapmıştı
    boynunda ise kar kristali midir ne gibim ise onun şeklinin kolyesi vardı
    küpe takmışmıydı bilmiyorum , saçlarından göremedim
    çıktım ofisden, konteynıra gittim
    yine talimatlar falan filan bi gibler yapmaya çalışıyorum
    "demek burda çalışıosun"
    dıbına bile koyuyorum diyesim geldi içimden ama yapamadım
    arkamı döndüm , kız karşımda
    "karşılaşabileceğimizi beklemiyodum" dedim gülerek
    "ben de öyle , nasıl gidiyor işler"
    süper amk. bombastik seviyede. daha reşit olmadan bi fabrikanın MVP'si haline gelmişim
    "idare eder"
    biraz lafladık sonra , 5 dakikaya geliyorum diyerek lavaboya gitti bu
    bende az pekekent değilmişim , konteynırın arasına bi yere fırlattım telefonumu
    geldi bu az bi zaman sonra , dedim ki seslice " annemi arayım ben neyse"
    telefonu bulamama taklidim , sonraki hasgibtir tepkim ve e ne tak yicem ben refleksim ile eminim beyaz perdeye yansısa kesin oscar'a aday gösterilirdim
    kızdan istedim telefonumu , aradım kendimi
    buldum konteynırın arasından , çok teşekkür ederim dedim
    rica etti , gibtir oldu gitti sonra
    o günden sonra ne ben aradım , ne o aradı
    tek bir mesaj bile atmadım
    nedenini bilemiyorum
    2 yıl geçti üzerinden
    o 2 yıl süresince çok değiştim beyler
    anlayabileceğiniz dereceden bi değişme değil bu
    zamanında dilencilik yapan o çocuk
    şimdi lüks saatler takıyor , pahalı kıyafetler giyiyor falan
    hatta birkaç yıl geçse , belki araba bile alır
    belki
    o 2 yılda tek hatırladığım birkaç tek gecelik ilişki ve en uzun süren 7 aylık burcuyla olan ilişkim
    benden iyi birini bulmuştu , artık yedek kulubesindeydim ben
    belki de atak yapmadım diyedir , belki de çok defansif oynamışımdır
    belki de sadece onu kaybetmek istememişimdir
    kim bilir
    aradan geçen 2 yılda ehliyetimi de aldım.
    artık fabrikadan çıkıp da uğraşıyordum.
    eskisi kadar olmasa da arada dost niyetine uğur abinin yanına gidiyordum
    ordaki mevzuyu atlamışım farketmeden , ama yine bi özet geçeyim
    uğur abi benim fabrikada çalıştığımı duyunca bozuldu baya bi
    sonra işten çıkmamı istedi benim , bende o kadar yılın hatrına kendi isteğimle çıktım
    neden öyle bozuldu anlamadım
    her neyse
    bigün yine uğur abinin yanına gittim
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster