-
1.
+1Evet panpalar bugün size Osman Yüksel SERDENGEÇTi'nin verdiği ayarlardan ve ironik hikayelerden bahsedeceğim
1) Anıtkabir yapımında gençler çalışırken Osman Yüksel'e sorarlar, "Sen genç değil misin? Niye Anıtkabir'de çalışmıyorsun?" Serdengeçti, fikirlerinden dolayı kendisini hapishanelerde süründüren ve sevmediğini her zaman açıkça söylediği ismet inönü'yü kastederek cevap verir, "Vallahi hapishanelerden bana zaman kalmıyor. inşallah ikinci anıtkabirde canla başla çalışırım."
2) Osman Yüksel milletvekili olduğu dönemlerde bir mesele ile alakalı meclis kürsüsünde konuşurken milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak protesto ederler ve konuşmasını engellemeye çalışırlar. Bunun üzerine Osman Yüksel, "Bu meclisin yarısı eşektir."deyip kürsüden iner. Bunun üzerine vekiller "Meclisin şahs-ı manevisine hakaret söz konusudur. Sözünü geri alsın." diye itirazda bulunurlar. Bunun üzerine Serdengeçti yeniden kürsüye gelip şöyle der, "Tamam, sözümü geri alıyorum. Bu meclisin yarısı eşek değildir."
3) inönü'nün bir yurt dışı seyahatinde uçakta Osman Yüksel de bulunmaktadır. Bunu öğrenen inönü, ona takılmak için torununu çağırıp Serdengeçti'yi tarif ederek, aşağıya biraz para atıp birkaç fakiri sevindirmesini istediğini söyler torununa. Sonra da, "Git Osman amcana aynen söyle bunu." der. Çocuk Osman Yüksel'e gider ve dedesi inönü'nün isteğini söyler. Osman Yüksel muzipçe gülerek cevabı yapıştırır, "Evladım, ben aşağıya biraz para atsam birkaç fakir sevinir ama aşağı dedeni atarsak bütün fakirler sevinir."
4) Üstadın "boş işler" dediği bir meclis oturumunda gübre meselesi konuşuluyormuş. Demirel meselenin çözümünü milletvekillerine sormuş. Herkes bir şeyler söylemiş. En son Serdengeçti söz isteyince herkes hayret ve ilgiyle ona doğru dönmüş. işte Serdengeçti'nin çözümü:
- Sayın Demirel. Bu işin çözümü çok kolay. Şu ön sıralarda oturan, yiyip de çıkarmayan mebusları tarlalarda şöyle bir dolandırıp def-i hacet yaptırın. Gübre meselesi hallolur.
Aşağıdaki benim en beğendiğim hikaye
5) Serdengeçti bir ara milletvekilliği yapmıştır. Sabah meclise gitmek üzere Hüseyin Üzmez'le birlikte yola çıkar. Hüseyin Üzmez anlatıyor, "Meclisin kapısı döner kapılardan girdim, Osman Ağabey de arkamdan girdi. Ben çıktım. Bir sağıma baktım, bir de soluma; Osman Ağabey yok. Baktım ki kaptırmış dönüyor kapıda rahmetli. Çektim kolundan çıkardım. "Ulan." dedi, "Daha girmeden, kapısında başladı döneklik. Allah içeride bize yardım etsin."
başlık yok! burası bom boş!