Gece yarısı yola çıkıyoruz, sonunda köy evine gidip şehrin gürültüsünden kurtulacağım için çok sevinçliyim hem Nisa’yada iyi gelecek biliyorum doktorum doğumdan önce sağlıklı beslenmenin ve temiz havanın iyi geleceğini söylediği için bu yolculuğu istedim en çok. Eşim gerekli hazırlıkları yaptı, yola çıktık Malatya’ya doğru gidiyoruz gece nedense sancı tuttu beni daha 8 aylığım ama rahat bir saat boyunca çektim, birden araba arıza yaptı eşim indi araçtan motora falan baktı çözüm bulamayınca yardım istemeye gitti bir yarım saat sonra geri döndü kimseyi bulamamış, yoldan bir araç geçerken yardımcı olabileceğin söyledi eşimle birlikte motora bakarlarken birden eşime saldırmaya başladılar gözümün önünde baltayla kesiyorlardı bense şok içinde hiç bir şey yapmadan öylece bakıyordum, birden kan ter içinde uyandım neyse ki rüyaymış.
Gözümü açtığımda çok şükür eşim sağlıklı bir şekilde yanımdaydı ve biz köyün o ıssız ince yoluna girmiştik sağ taraf uçurum sol tarafsa ürkütücü ormanla kaplıydı.Yarım saat kadar da o yol sürdü ve sonunda köy evimize varmıştık.Zar zor açtık kapının kilidi paslanmış açılmaz haldeydi.Ama kapıyı açtığımızda nedense sanki evde her gün birisi yaşıyormuş gibi bir hava vardı yerde bir toz daha yoktu ve eşyalarda gayet kullanılabilir şekildeydi.Hiç yorulmadım direk yolun yorgunluğu ile uyuyup kalmışız.
Babam lara da haber vermedik sürpriz olsun diye sabah görünce çok sevinecekler bizi.Babam hayvancılıkla uğraşıyor benim büyük baş, küçük baş hayvanları var, Sabah uyanır uyanmış direk babamın yayına gitmek için yola çıktık, güzel bir köy kahvaltısı iyi gelecek tabii.Şansımıza amca oğulları, babam, annem herkes bir arada toplanmış kahvaltı yapıyorlar, bizi görünce sevinçten havaya uçtular zaten.Oturup mis gibi kahvaltımızı yaptık, muhabbet sohbet derken babam ille ısrar etti bugün burada kalın bırakmam diye.Amca oğulları da eşimi alıp zütürdü düğün varmış karşı köyde.Bende annemle dertleşiyorum baban Nisa doğmadan öğütler veriyor, işte şöyle yap böyle yap falan kaç çocuk büyüttüm kızım sen beni dinle falan diyor.Köy evlerini bilirsiniz kerbinten yapılmadır ve yazları genelde damlara yer yatakları serilir biz küçükken damda yatardık yıldızları seyrederdik,Yine öyle yapıp eski anıları canlandıralım dedik hep birlikte, biraz sohbet biraz muhabbet derken manzaranın güzelliği ve temiz hava ile de birlikte uyuyup kalmışım öyle, birden ineklerin ve koyunların sesleri ile uyandım hepsi çığlık çığlığa bağırıyordu sanki birileri onları rahatsız ediyordu direk babamı uyandırdım kalk baba bir bak bu hayvanları kaçırıyorlar sanırım ilk aklıma gelen hırsızlık olayıydı.
Babam kalktı baktı ne ses var nede bir şey kızım hayvanlarda gayet iyi dedi.Çok şaşırdım herkes yerine döndü ama on dakika geçmeden yine sesler gelmeye başladı dayanamadım kimseye ses etmeden ben indim ahıra ki ne göreyim inekler koyunlar hepsi yalaktan duran kanı içiyor ağızları yüzleri kan içinde birden düşüp bayılmışım uyandığımda babam gil falan başımdaydı.Eve zütürdüler Eşimi sordum hala gelmemişlerdi sabaha karşı uyandığımda kapının önünde öylece sere serpe sızmış şekilde gördüm uyandırdım.Ne işin var senin yerde niye sızdın çok mu içirdiler sana dedim.
Devamı için:
http://www.korkuseansi.org/koy-evi-3-bolum.html