+374
-22
Çok değil daha bundan 2 yıl evvel bugünlerde Harp okuluna adım atacak olmanın heycanı içindeydim. 3 Ağustos 2014 'te ailemin kapısına kadar eşlik etmesiyle şanlı yuva harbiyeye Deniz Harp Okulu'na intibak eğitimi için gittim.
Daha önceleri 3 hafta 4 hafta olan bu eğitim bize gelince 42 gün oldu. Şans dedik. Temel askerlik eğitiminden sabah sporuna , denetlemesinden uygun adımına tam 42 gün boyunca 12 Eylül'de yemin edip asker olabilme şerefini kazanmak için ter döktük. Sonunda 12 Eylül 2014 ' te yeminimizi ettik ve asker olduk. Milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet...
Hiçbir şey kolay değildi. Her günün ayrı bir zorluğu vardı. Haftalar o kadar yoğun ve yorucu geçiyordu ki birinci sınıfın sonuna kadar çok fazla bırakan olmuştu. Biz kalanlarla yolumuza devam ettik. Fakat ayrılanlar her zaman 5000 ' in kardeşi oldu hiç ayrılmadık. Bir hedefimiz vardı. Bir amacımız vardı. Bir hayalimiz vardı...
Bu şan ve şeref dolu mesleği , bir Türk evladına yaraşır şekilde , bu millete karşı sorumluluğumuzu en iyi şekilde yerine getirecek şekilde yapmak.
Yeri geldi güldük yeri geldi ağladık. Fakat içimize ağladık. Oğlum okul nasıl diye sorduklarında iyi dedik. Ama aslında neler çektiğimizi , nelerden vazgeçtiğimizi nelere maruz kaldığımızı sırf üzülmesinler diye ailemize anlatmadık.
Sabahın 6 sında kalkıp kahvaltı için boş yere bir saat ayakta beklemeyi , her yemeğe eziyet niyetine uygun adım gidişleri , üst sınıfların ego tatmin etmek için sebepsiz yere azarları , komutanların ikili tutumları , suçsuz yere alınan cezalar , iptal olan izinler... Ne mi yaptık ? içimize ağladık, birbirimize destek olduk. Yılmadık azmettik daha çok çalıştık.
Ne içindi bütün bunlar ? Çok mu hoşumuza gidiyordu ? insan yerine konulmamak , yetişkin bir birey gibi davranılmaması canımıza mı minnetti ? Hayır tam aksine bu profili düzeltmekti tek gayemiz. Nitelikli subaylar olup memleket için iyi işler yapmak. Yeni gelenlere askerlik mesleğini sevdirmek. Vatan aşkını aşılamak. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ileriye taşımak. Türk milletinin menfaatlerini savunmak.
Askeri ögrencilik hayatım boyunca ne ailemin başını öne eğdirecek ne kendimin yüzü kızartacak ne Türk milletinin ne de Deniz Harp Okulu'nun menfaatine ters düşecek hiçbir şey yapmamanın , aksine ülkem için çalışıp çabalamış olmanın haklı gururunu yaşıyorum.
Daha çocuk yaşlarda ilkokul sıralarında başlayan üniforma sevdamızı , vatan aşkımızı , okula girmemizle gelen görev bilincimizi , kuruma ve millete olan aidiyet duygumuzu , devlete olan güvenimizi tek kalemde silip attılar. Bizleri vatan hainlerinden ayırmak yerine aynı kefeye koyup üzerimizdeki tertemiz üniformamızı lekelediler. Bizden subay nasbedilme hakkımızı çaldılar. Bizden duygularımızı çaldılar , bizden çocukluğumuzu , gençliğimizi çaldılar. Emeklerimizi çaldılar. Hayattan beklentimizi çaldılar. Sevincimizi hüznümüzü çaldılar.
Bizden hayallerimizi aldılar...
31 Temmuz 2016. Artık sivilim ağlayabilir miyim diye düşünüyorum, üzülme oğlum diyorlar.
Bugün de Kader dedik.
Bu haksızlıkta emeği olan herkesin Allah belasını versin. Zalimlerin yüzü iki cihanda da gülmesin.
önemli edit : arkadaşlar akşam saat 2000 'da twitterdan
#haketmedik
#askeriögrencilermasumdur
#yaşavarolharbiye
tag leriyle bize destek olmanızı rica ediyorum.