-
26.
+214. Bölüm: Tıslamalar
———————————
Kapı arkamızdan kapanınca göz gözü görmez oldu, gaz lambasını tekrar açmaya çalışan Snape gaz lambası diye zütümü mıncıkladı. Bilerek mi yaptı bilmiyorum.
Işıklar tekrar gelince Snape'i öne doğru itip yolu kontrol etmesini sağladım, it oğlu benden daha önemli değildi ya. Snape ürkek adımlarla ilerlerken ben de karanlık mekana göz atıyordum. Masalar ve tablolarla çevrili çok uzun bir koridordu. Hatta masanın üzerinde Hufflepuff eziklerinin işaretinin damgalandığı altın bir kupa vardı, eve dönüşte yanıma almaya karar vermiştim.
'Karanlığın yüce lordu, beni affedin!'
'Bana ihanet ettin, Nagini.'
Sesler kafamda çınlarken şiddetli bir baş ağrısı geldi bir anda. Az ileride üç gerizekalı (James-Sirius-Remus) bir masanın altına gizlenmiş, küçük bir delikten benim görüş alanımda olmayan bir yere gizlice bakıyorlardı. Snape onların yanına gitmeye kalkışınca ben de takıldım peşine.
Masanın yanına gelince ızdırabını gibtiğimin James'i kız gibi tiz bir çığlık attı. "Ne yapıyorsunuz burda sümsükler, çabuk kaybolun!" dedi.
Diğer ikisi mal da şaşkın ve sert bir şekilde bize bakıyorlardı ama onları giblemedim. Başımı kaldırıp deliğe gözümü soktum. Kocaman bir yılan ve maskeli bir adam ileride dikiliyor, aralarında konuşuyor gibi duruyorlardı.
"Ben size asla ihanet etmem," dedi yılan. Oha amk yılan konuşuyordu!
Sonra, maskeli adam bizi fark etti. Snape'le beraber üç gerizekalıyı da peşimize takıp kaçmaya başladık.
başlık yok! burası bom boş!