+194
-21
Bir hafta böyle geçti. Okulda da kimseyle konuşmuyordum. Arada akşamları mert yanıma geliyor, ona yorgun olduğumu söylüyordum. Busenin sorularına ise kısa yanıtlar veriyordum. Olayın patladığı gün cuma günü oldu. Bahsettiğim sınavdan her şeye rağmen yüksek almıştım. Hatta sınıfın en yüksek notunu almıştım. 89. Herkes düşük almış kağıtlarına bakıyorlardı, ben ise ismim okununca gitmedim. Fizikçimiz on numara adamdır. Kürt falan ama çok iyi bir insan. Lise hayatım boyunca hep yardım etti bana ben de ona hiç saygıda kusur etmedim. O gün hariç. O gün başkaydı. Neden bakmadığımı sordu. Ben de zaten yüksek not aldığımı, bakmam gerekmediğimi söyleyip kafamı geri sıraya koydum. O sırada biraz tartıştık. Ertesi ders beni rehberlik servisinden çağırdılar. içimden "Ulan ne rehberliği ne servisi, içeride gibi daşşağı salmış bir rehberlikçi var. Ada bak dıbına koyayım neye rehberlik ediyorlarsa" diye söve söve gittim. Sinirden köpürüyordum.