+304
-2
Ne yapacaktım ki dıbına koyayım. Yine internet kafeye doğru yollandım. Gittiğimde internet kafenin kapalı olduğunu gördüm. Etrafta sorabileceğim kimse de yoktu. O yüzden tekrar yürümeye başladım. internet kafenin yanındaki bir kafeye oturdum. Etrafı izlemeye başladım. Herkes birileri ile oturuyordu. Millet gülerken benim de hoşuma gidiyordu. Evet belki ben onlarla birlikte değildim. Ama gülen insanları görmek güzeldi. Parama baktım. Aklıma hiç olmadık bir fikir geldi. Dedim gidip bir paket sigara alayım. Garsona haber verip karşıdaki büfeye yöneldim. içeri girdim. Sanki bir şeylere bakıyormuş gibi dolandım. Bir gözümle de sigara reyonlarını kesiyordum. Babam hep winston red içerdi. Ben de winston red alacaktım. "Abi şey winstın redin var mı ya" Adam tam çıkarırken gözüme bir şey çarptı sağ üstte garip paketli bir sigara vardı. "Abi şunun adı ne". "Hangisi ciğerim" dedi adam. "Hani şu siyah paketli olan." dedim. "Vallahi adını bende bilmiyorum onun dur bakayım" dedi ve eliyle paketi alıp "Lucki sıtrike" içimden telaffuzunu gibeyim demek geçti ama çok içten bir adam olduğu için sadece gülümsemekle yetindim. "O ne kadar abi" dedim. "Aynı ciğerim" dedi. "iyi ondan olsun o zaman" dedim. ilerde bu adam lise hayatımın ilk 2 yıllık dönemi boyunca hep sigaralarımı alacağım adam olacaktı. Paketi alıp kafeye geri döndüm.