0
öncelikle ben teşekkür ederim.
bak vergi apayrı bir konu. sana diyorum ki ya oraya girmeyelim ya da önce gelişmiş ülkelerdeki vergi sistemini bi araştıralım önce sonra tartışalım. ha?
evet tayyibe takıldım çünkü artık çok sinirliyim. ülkeyi gibip attı. bu konuda da kısa konuşacağım.
kendi mesajını okursan tartışılabilecek 2 yer olduğunu görürsün.
1-) inşaat ve ekonomi (kısaltıyorum)
2-) vergi. verginin apayrı olduğunu söyledim
tek bir şey kalıyor geriye. oraya gelecek olursak, bak kopyalıyorum, şöyle demişsin;
kalkınmamız sadece inşaat sektörüne bağlı. Mesela bu eleştirilebilir bu politika. Ancak bu durum ekonominin berbat olduğunu göstermez.
dış borcu hatırlıyor musun? tayyibin ödedik dediği. nasıl ödediğini biliyorsundur. cari açık vs. ben sadece şurasına değineceğim;
devlet elindeki her şeyi özel idarelere satarak ( ki çok büyük bir tehlike çünkü %99 u yabancı kişi ya da firmalar) oradan aldığı parayla o borcu kapattı ve ülkede tutunmayı başardı bunu öne sürerek. sonra da atıyorum 1 tl ye mal olan köprüyü 8 tl ye mal olmuş göstererek tutunduğu koltukta para hacıladı ve hacılamaya da devam ediyor o da ayrı bir konu.
önce satma olayına gelelim. devlet elindeki şeyleri satarak borç kapatamazsın. çünkü herşeyi satarsan gelir elde edemez hale gelirsin. ürettiğin bir şey yok. onu sattın bunun borcunu ödedin, bunu sattın onun borcunu ödedin. şu anda olduğu gibi elde satacak bir şey kalmadığında ne yapacaksın? 520 milyar dolar mı ne rakamı hatırlamıyorum, inanılmaz büyük bir cari açık var biliyorsundur. şimdi bu nasıl ödenecek? neyi satıp ödeyeceksin? ürettiğin bir şey olmadığına göre, bu ekonomiyle bir şey üretip herhangi bir pazarda tutunamayacağına göre? (ancak yeni bir şeyi icat eder rekabet olmayan bir pazar açarsın ki o da imkansız. ledli ekmek dolabı üretiyoruz. demek istediğim, mesela helikopter kaç yıllık icat. bunun neleri neleri yapılıyor. sen yıllar sonra kendi helikopterini ürettin (!) neden ürettin? dışarıdan alsan 5 e malolacak. kendin üretiyorsun tanesi 9 a mal oluyor. e napman gerek? satış yaparak kara geçmen gerek. adamlar senden niye alsın yılların üreticileri dururken? seninkinin bir özelliği olması gerek. mesela ondan çok çok iyi olman gerek. mümkün mü? adam yılların üreticisi. zaten moturunu şusunu busunu ondan alıyorsun. olmadı. o zaman fiyatının onunkinden düşük olması gerek. e sen zaten zarardasın? fiyat düşürerek satamazsın. diyelim sattın. adam yıllardır oradan kar sağlıyor. onun kadar düşürebilir misin? hayır. işte kısaca bunu yukarıda şöyle yazdım: rekabet edemezsin.)
o da ayrı bir konu. mesela tıpkı teknolojik gelişmeler sayesinde hayat standartının yükselmesini kendi başarısı gibi göstererek kullandığı gibi, araba helikopter tank tüfek vb. şeyler üreterek (güya) bunu başarı gibi gösteriyor. seri üretime geçemeyiz çünkü pazarımız yok. geçsekte satamayız çünkü rekabet edemeyiz. o zaman şu şartlar altında aynı güçteki bir tankı dışarıdan satın almak, sıfırdan üretmeye çalışmaktan daha karlıydı. yani bunları bu saatten sonra üreterek tam aksine para kaybedip gerilemiş oluruz. haa, satabilsek eyvallah. ama kim, neden alsın?
herneyse, gel gelelim bir şey üretemiyorsun. icat zaten dediğim gibi ledli ekmek dolabı. e elde satacak devlet kurumu da kalmadı? bu aşırı büyük cari açığı nasıl kapatacaksın? yarın iki yıl sonra eleman ver lan paramı dediği zaman sarayı mı satıp ödeyeceksin? iM-KAN-SIZ.
uzun lafın kısası baktılar türkiye batık. atatürkün fabrikaları kapatılmamış olsa o tarihten beri rekabet eder kendi pazarımızı kurar ve büyürdük. ama şu saatten sonra sıfırdan icat olmadığı sürece türkiyenin gelişmesi imkansız. artık biz orta halli olan ve gittikçe gerileyen bir ortadoğu ülkesiyiz.
birileri bunu farketti. dedi ki bir şeyleri satarak küçük borcu ödeyeyim, büyüğün üstünü örteyim, gittiği yere kadar o küçüğün propagandasını yaparak tutunayım ve zaten ülke battı, çıkarabildiğim kadar para çıkarıp ülke yok olunca kaçıp kendimi ve bunu yapmamı sağlayan yardakçıları kurtarayım.
bunların nasıl yapıldığını sana hep yazdım. yani ortada bir ekonomik kriz vardı. hükümet eldekini avuçtakini satarak bu ekonomik krizi yok etmedi, sadece geçiktirdi. geçiktirince bu kriz daha da büyüdü. hükümetin hacıladığı paralar ve bu paraların cari açık olarak gösterilmesi yurtdışının bizden alacağı parayı daha da büyülttü. yani geçikti ama daha beter girecek zütümüze. ortada 5 - 10 yıla türkiye kalmayacak. bu zaten planlı bir şey, avrupa türkiyeyi böyle fethedecek. bunun ilk tohumları atatürkün fabrikaları kapattırılarak atıldı. dexerse bunu geciktirdi ama daha fena olmasına sebep oldu.
işte, ekonomi dediğin şey budur senin. gelelim senin soruna, neden tek para kaynağımız inşaat?
ülkede satılacak bir tek arsa kaldı. mesela bir ara haber çıkmıştı okumuşsundur, istanbulun yarısından fazlası yabancılara satıldı diye. burası devletin kendi yeri. yabancıya nasıl satar?
eğer oraya bir inşaat başlatır, bir ev apartman kamu malı bir şey diker, sonra onu özelleştiriyorum diye yabancıya satarsa devletin arsası yabancıya satılmış olur. ce-eee. bir şehir yabancı bir insana şirkete ya da ülkeye nasıl satılabilir ki? her yerine toki moki vb. şeyler yapıp tek tek satarak arsayı da satmış olursun. oradan gelen parayla küçük borcu kapatır ekonomik krizi geciktirirsin. bunu öne sürerek tahtta daha uzun süre kalır ve daha çok para zütürürsün. tek para kaynağımızın inşaat olması satacak başka bir şeyimizin kalmamasıdır. bu yolla arsa satmamızdır. dediğim gibi süt yoğurt hatta su markaları bile yabancıların.
inşaattan para kazanmamızın sebebi ise dediğim gibi toprakların, arsaların, ülkenin, devletin parça parça satılmasıdır. türkiyeye bu yüzden küçük amerika deniyor. düşünsene bu şekilde her şey yabancılara satılsa bizde ne kalır? sen devlete çalışırdın paran devlette dönerdi. o kurumu yabancı alırsa yabancıya çalışırsın ve paran yurtdışına kaçar. bu olurken bi de yurtdışına borçlanırsın. her yere inşaat yapar sonra bunu satar ülkeyi komple devredersen hani devlet? hani türkiye? gözünü bir açmışsın ki kölesin. tek temennim bunun bizi vurmamasıdır. inşallah 30 - 40 yıl gecikir o büyük kriz, ben ölürüm ondan sonra biter türkiye yoksa ben kaldıramam.
senin bunu göremeyip aslında inşaattan para kazanmamız ekonominin berbat olduğunu göstermez demense o küçük borcu kapatmanın propogandası ancak bunu yaparken daha büyüğünü açmanın ve ülkenin parsel parsel satılmasının üzerinin örtülmesinin vatandaşta yaptığı uyuşturucu etkidir. başka?
Tümünü Göster