Anlatılacak olan olay tamamen gerçektir. Kişilerin gerçek adları verilmeyecektir ve yaşanan kişinin ağzından anlatılacaktır.

O zamanlar 17 yaşında bir gençtim. Ailemle birlikte şehirde yaşıyorduk. Anneannemler egenin bir köyünde yaşıyorlardı. Bizde onları ziyaret etmek için yola çıkmıştık Yaz tatilini orada geçirecektik. Uzun bir yolculuktan sonra köye varmıştık. Köy deniz kenarında küçük bir köydü. Herkes birbirini tanır güvenirdi. Bu yüzden kimse kapısını kiltlemezdi. Bu beni epeyce şaşırtmıştı. Yıllardır yaşadığım şehir hayatından sonra 3 ay köyde kalmak beni epeyce zorlıyacakdı. ilk gün evden çıkmadım. Evdekilerle sohbet ettim. O yaz dayımlarda köye gelmişti ve yaşıtım bir kuzenim vardı. Onunla iyi anlaşırdık. O akşam yataklar serildi ve herkes uyudu. Ama beni uyku tutmamıştı. Dışarı çıkıp biraz gezmek istemiştim. Deniz kenarından yürürken 150-200 metre ilerde uzun bir yapı gördüm. Uzatan ne olduğunu kestiremiyordum ama yaklaştıkça onun eski bir deniz feneri olduğunu anladım. Yanına kadar yürüdüm ve kapısının açık olduğunu fark ettim. Neden bilmiyorum ama içimi korku kapladı. Ama bir yandan da içeri girmek istiyordum. Ve ani bir hareketle içeri girdim. Yukarı doğru dönerek uzayan bir merdiven vardı. Merdivenleri teker teker çıkarken bir aşağıma birde yukarıma bakıp bir tehlike varmı diye kontrol ediyordu. Kolumdaki saate baktığımda saat 04.30 du. Bu saatte burada kimsenin olmıyacağını düşündüm ama yanılmışım. Deniz fenerinin 1. katına geldiğimde tavandan yere kan damladığını gördüm. Burda tek değildim ve her kim varsa ölü yada canlı bir üst katımdaydı.