oturmuş Halk TV izliyorum biri girdi ergen bıyıklı böyle. selamun selam gibi bişeyler saçmaladı bende selam dedim ne diyim amk. bu dükkanın ucuna doğru yürüyor böyle sağa sola bakıyor düşünüyor ben anladım bişeyler olduğunu ama neyse dedim. gitti bitane eti cin aldı o esnada bi müşteri vardı onuda gönderdim bu geldi 50 kuruş uzattı bide üstüne bedava pepsi kuponu koydu. Bide böyle umrunda değilmiş gibi şu kuponda bedava şey varmış yeaa felan dedi. Yok biz vermiyoruz dedim Allah var vermiyoruz amk yalanda söylemem öyle ben. hee camekanda bedava yazısını gördüm de ondan şeaptım dedi. ben cipsleri rafa dizerken toptancı kafasına göre asmış onu dedim. sizin rızanız olmadan asamaz ki, assa bile sökebilirdiniz dedi puşt.

ya kaldı işte çıkarmadım bi daha, toptancı uğramadı, promosyon kolası diye sana dolaptaki kolayı mı vereyim, para verip kola isteyene ne vereceğim dedim. haklısınız ama ben bu kolayı hak ettim, cips aldım ve frito lay gıda san. ve tic. a.ş bana bu cipsten 330 ml kola kazandığıma dair bir kupon hediye etti ve kuponda yazılan esaslara göre siz bana bu kolayı vermekle yükümlüsünüz dedi dıbına kodum iyice dellendirdi beni. sinirlendim ama hakim olmaya çalışıyordum sinirlerime. kardeşim asabımı bozma yok kola mola, nerden aldıysan git o versin beleş kolanı dedim. baktım bu amcık sinirlenmeye başlıyo. ben bunu süpermarketten aldım ve süpermarketler bu kampanyaya dahil değil, anlaşmalı olan bakkal, büfe vs gibi yerlerden kolanızı alabilirsiniz şeklinde ifadeler var kuponda dedi. masadan kuponu alıp ilgili kısımları okutmaya çalışıyo bana okumadım amk ne okuyacam okuyomuş gibi yaptım. Bak burda yazıyor diyo bide. dedim ben anlaşma felan yapmadım.

ama camekanınızda bu kampanyaya dahil olduğunuzu gösterir bir poster asılı ve az önce, "sana promosyon kolası diye dolaptan kola verirsem" şeklinde bi ifadeniz oldu, demek ki daha önce bazı kimselere bu bedava kolalardan vermişsiniz, galiba siz bu kampanyayı kafanıza göre etkinleştirip kafanıza göre feshediyorsunuz demesine kalmadan bizim komşunun oğlu geldi, bu salağın omzunun üstünden sanki o orda yokmuşcasına 20 tl uzatıp uzun marlboro istedi. severim keratayı bunla az sohbet ettik 1 kaç müşteri daha geldi o arada bi baktım bu çıkmış oh kurtuldum dedim kendi kendime 15 dk felan geçti müşteri kalmadı bu puşt bidaha girdi. şimdi nasıl yapıcaz bu işi abi dedi bende bilmemezlikten yapıp neyi nası yapcaz dedim. bedava kolam vardı, az önce konuşmuştuk, aliym mi dolaptan bi tane dedi yok dedim. gelmiyo toptancı, 4 senedir ondan mal alıyorum, hukukumuz var diye hatır gönülden kesmiyorum ticareti ama savsaklıyor, ne cipse ne kolaya geliyor, c.tesi gelecekti salı oldu yok, satacak kola yok, veremem bedava kola dedim.

peki abi allah rızası için cevap ver, samimi soruyorum, sizin aranızdaki kişisel husumetin, anlaşmazlıkların ceremesini ben çekmek zorunda mıyım, belli ki sen bu toptancı ile ihtilafa düşmüşsün, sana inat olsun diye sistematik bi yıldırma, ayar etme politikası izliyor, sen, ayağın alışmış, hak hukuk vs diye ticareti kesmiyorsun bu da ona güveniyor, velhasılı aranızda bi problem var ama frito lay gıda san. ve tic. a.ş'nin kuponlara yazdığı esaslarda bakkal ile toptancı arasındaki ihtilafi durumlarda bakkalın müşteriye kola vermeme hakkı saklıdır diye bi ifade yok, yani kameti uzatmayayım senin toptancı ile arandaki ticari kriz benim zerre kadar gibimde değil, sen bana bu kolayı vereceksin, adamın asabını bozma, çıkar ver şu kolayı, gibmiym vilayetini amkodumun çocuğu, senin hayatını giberim ulan kahpenin çıkardığı, karısının kızının ırzına çöktüğümün, top sakalını gibtiğimin kancığı diye saydırası geldi bu puştun anladım ben ama yapamadı, korktu bu gerizekalı benden.
başka bir müşteri geldi, bu yine dışarı çıktı, yine 10-15 dk dışarda zaman geçirdi, sigara filan içti bide marlboro içiyo bedava kola istiyo amk cimrisi, bi de içerden iskemle çekmiş ordan oda benim ama ses etmedim gider heralde 5 10 dk sonra dedim.

içerde yine müşteri kalmadı, kapının ağzına geldi , önümdeki bulmacayı çözüyordum o arada stres dağıtıyım diye. kedi gibi kafasını uzattı kapıdan, içeri doğru, miyavvvv dedi, oralı olmadım, ğırrrrrr, miyavvvvvv diye huysuz kedi sesi çıkardı içimden diyorum delimi bu yoksa amk diye. kafayı kaldırdım. göz göze geldik.bu göz çaktı, pis pis sırıttı, beni de bi gülme tuttu amk tipine gülüyom, yüzümde oluşan bu mütebessim ifadeden arka alıp, tazı gibi fırladı içeri. masayı aştı, yanıma yanaştı, çömelip hizama indi, gömleğimin yakasıyla oynayarak, kulağıma doğru yanaştı dedim noluyo amk, seri şekilde nefes almaya başladı, dudağına çarpıp tekrar kulağımda seken nefesi, benim bile içimi ürpertiyordu. "neden kolamı vermiyorsun tatlılık?" dedi. git al dıbınakodumun musibeti, al gibtir git, dolaptan al, 2 litre al, yolunu gibem, al bi de ice tea al dedim sinirlenmiştim artık amk fakirine. oda sinirlendi, senin lütfunu giberim anası kaşar, ben senden sadaka istemiyorum, hakkımı istiyorum, frito lay gıda san. ve tic. a.ş'nin bana tanıdığı bedava kola hakkından faydalanmak istiyorum, sen kimsin de bana öyle müstehzi müstehzi, bahşeder, lütfeder gibi, köpeğe kemik atar gibi git al dolaptan filan diyebiliyorsun, kimsin ulan sen top sakalını gibtimin kulamparası, babası şehven ekmiş, anası sehven sıçmış kahpe dölü dedi. o sırada halk tv de son dakika geçti, fetöden biri gözaltına mı ne alınmış , ben de bi anda ona dikkat kesildim, alın aq alın kim var kim yok alın diye saydırmaya başladım hükümete sinirlenmiştim o anda unuttum bunu , darbe sevici şeyler falan söylemeye başladım baktım bu telefondan ses kaydı açmış salak bilmiyoki benim dükkanımdaki sistem ses kayıtlarının çalışmasına izin vermiyor ahhahah. neyse abi iyi günler deyip sezercik gibi koşa koşa çıktı ordan.