0
Bakışlarının tuğaflığı zihnimden kalkmadan camdan gelen ışığı farkettim sabah olmasına ramen güneş harici böyle bir ışık kaynağının olması beni şaşırtmıstı ama bunu zihnimde değerlendiremeden bütün görüşüm karardı ve en son nefesimin sesini duydum...
Bu zamanlar sürekli olduğu gibi yine hava aşırı soğuktu ve ciddi bi kar yağışı vardı bu eskı yıkıntıdan çıkmak için en azından bir gün daha beklemem gerektiğini anladım ve elimden geldikçe örtünerek uyumaya çalıştım. uyandığımda nerdeyse tüm eklemlerim donmuştu bütün vucudumdaki kasları kasarak kaskatı kesilmiş derimin gerdim bu bana ciddi bir acı vermişti ama açlık daha ağırdı ve bi şekilde yiyecek bulmalıydım o an aklımdan birkaç yıl önce parçalayıp kara gömdüğüm geyik geldi evet evet onu yemeliydim sıcak kanın hissi olmazdı ama yinede idare ederdi ama ... hafızam birazda olsa aydınlanmıştı ve gerçekte o geğiğin olmdığını hatırladım dün gece o geğıği düşleyerek gittiğim uzun yolu ve sonuç olarak bulduğum kemikleri hatırladım nefretimi belli etmek ve etrafta hareket edebilen şeyleri görmek için bir çığlık attım ama hiçbişey hareket etmemiştı hâla kan istiyordum ve bunu almassam ne yapacağımı bilmiyordum içgüdülerim beni aylak aylak gezmeye devam etmeye zorluyodu ve burdaki tek yandaşım olan içgüdülerime uyup yürümeye devam ettim. ışık en parlak hale geldiği sıralarda ayağım yerde farklı bir ses çıkaran birşeye deydi ne olduğunu anlamaya çalışırken kolum sert bişeye denk geldi ve derimin yırtılıp kemiğime kadar kesildiğini gördüm bunun yine olması beni sinir etmişti en son böyle bi yara aldığımda ayak parmaklarımı kaybetmiştım yerdeki karı alrak yarama sert bi şekilde bastım ve yerdeki şeye bakmaya başladım bu alttki şeyleri örten garip bişeydi bende bunu kaldırdım altında büyük bir delik vardı karında bastırmasıyla bu şeyin içine girdim ve üsteki şeyi kapattım soğuğun etkisiyle uyuşmuştum ve sıkışarak uzandım. Devamı var ...