/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +1
    Kemal, beyni dağılmış zombiyi dışarı taşırken Elena da yerleri silip boğuşma esnasında parçalanan sandalyeleri topluyordu. Alp, yerde duran Özgür'e sarılmayı bitirdiğinde yaralı mı diye bakmak için yanına gittim.
    "iyi misin?"
    "Gibi." dedi derin derin soruklanarak.
    "Üzerinden zombi geçmiş gibi bir halin var." dediğimde gülmedi. Koluna baktım, kanayan boydan boya bir çizik vardı.
    "Buraya ne oldu?"
    "Sandalye yüzünden."
    "Gel seni odana zütürelim."
    Cılız kızı belinden ve bacaklarından tutup kucağıma aldım. Hafifti.
    Boynuma sarıldı. Belli etmese de canı yanmıştı ve manyak gibi korkmuştu. Hiç belli etmezdi zaten. Ama ben anlıyordum. Odasına zütürene kadar hiç ses çıkarmadı. Yatağına yatırıp yanına oturdum. Çizikle ilgilenmek için Alp'ten acil durum çantasının ya da pansuman malzemelerinin yerini öğrenmesini istedim.
    "Yapmana gerek yoktu." dedi Özgür. ilk defa bir silahı ateşlemenin benim için garip olduğunu anlamıştı. Ama hala teşekkür bile etmemiş olmasına inanamıyordum.
    "Basit bir teşekkür de yeterdi."
    "Teşekkür ederim." dedi. ilk defa teşekkür ediyordu. ilk defa takdir etmeye yakın bir cümle söylemişti. ilk defa pişkin pişkin laf sokmuyordu, derken devam etti:
    "Iskalamamış olmana şaşırdım doğrusu."
    Sinirlerim çok gergin ve bozulmuş olduğu için gülmeye başladım. Güzel, mavi gözleriyle bakmaya devam etti. Biraz sonra o da güldü. Küçük kıkırdamaları bana sürekli Masal'ı hatırlatıyordu. Belki de bu yüzden Özgür'ü korumalıydım. Onun yanında olmalıydım. Kardeşimi kurtaramamıştım. Özgür'ü kurtarmalıydım.
    "Ölmemene sevindim."
    "Silah kullanmayı öğretmem gerekmediğine sevindim."
    Kolundaki yaraya tekrar bakarken nefesini kulaklarımda hissettim. Yanağımda da dudaklarını. Kondurduğu küçük öpücükten sonra gülümsedi. Küçük kız beni utandırmayı iyi biliyordu.
    ···
   tümünü göster