+1
"Beş numara Tülay. Altı numara Demir." dedi camın yanında ayakta duran Demir'i göstererek. Demir, Arhan'dan sonra odadaki en ciddi kişiydi. Siyah saçları ve siyah gözleri ona ayrı bir ciddilik katıyordu. Demir kısaca başıyla beni selamladıktan sonra, Erol Ağabey
"Yedi numara Eymen. Hey, bir dakika Eymen nerede?" dedi. Cenk gülerek başını iki yana salladı ve
"Sanki Eymen'i tanımıyor musun Erol Ağabey? Kesin bir yerde uyuyakalmıştır." dedi.
Erol Ağabey sinirli bir şekilde iç çekerken kapı büyük bir gürültüyle açıldı ve bir çocuk nefes nefese içeri girdi. Çocuğun koşmaktan yanakları kızarmıştı ve ela gözleri kocaman açılmıştı. Çocuk
"Erol Ağabey çok çok özür dilerim. Saatimi kurmuştum valla ama uyanamadım." dedi.
Bir dakika Eymen bu olamazdı öyle değil mi? Bu çocuk resmen on- on bir yaşında gibi duruyordu. Bu kadar küçük bir çocuk zombi avına çıkamazdı. Çıkmamalıydı. Zombilerden kaçması çok zordu, kaçsa bile bu kadar küçük bir yaşta bir şeyler öldürmek... Düşüncelerimi Erol Ağabeyin sesi böldü
"Eymen, bu aralar gözüme çok batmaya başladın haberin olsun. Bir toplantıya bile zamanında gelemiyorsun. Seni ZIKKIM'a aldığımızdan beri tek bir toplantıya bile zamanında gelmedin! On iki yaşında olduğunun farkındayım ancak ZIKKIM'a girdiysen bunun sorumluluğunu taşıyabilecek olgunlukta olmalısın." dedi.