Yaz bittiğinde burak yine geri dönmüştü ve gizem de uzun zaman aradan sonra ilk kez bir çocukla takılmaya başladığı için sadece Derin'le geçiyordu günlerim.yan yana olamadığımız zamanlarda bile sürekli internetten konuşuyorduk ve bu durumdan hiç şikayetçi değildim. ablamın düğününe 1 aydan az bir süre kaldığı için evdeki gündem sadece düğünden ibaretti ve bir ton hazırlık yapılıyordu.ben düğüne bizimkileri de çağırmak istiyordum ve nolur nolmaz diye anneme de sorduktan sonra izin alarak önce burak'ı aradım. onun gelmesinden çok umudum yoktu aslında çünkü kendini baya baya derse vermişti o izmirde ama yine de gelmeye çalışacağını söyleyip kapattı telefonu. gizem ise baya baya sevgili yapmıştı ve artık eskisi gibi her gün beraber değildik ama ara sıra da olsa çocuğu bizle tanıştırmak için bir şeyler ayarlıyordu. çocuğun adını bile hatırlamıyorum şu an ama cidden baya kanım ısınmıştı çocuğa beyler hatta onlar ayrıldıktan sonra bile gizeme çok söylemişimdir bunu. neyse biz öyle böyle günleri geçirirken düğün günü yaklaştıkça Derin'i de anlam veremediğim bir telaş sardı. ablamla araları baya iyiydi ve ben gelme desem bile düğüne geleceğini biliyordum ama günlerce ne giysem diye başımın etini yedi. kıyafet işlerinde tavsiye verecek kadar bilgim olmadığından hep giy bişey gel çok takılma diyordum ama o bu işi baya önemsiyordu ve günlerce mağaza mağaza dolaşıp ona kıyafet aradık. nihayet düğün günü geldiğinde Derin ablamdan daha heyecanlı bir haldeydi ve akşama doğru onu almak için evlerine gittiğimde bir kez daha aşık oldum ona beyler. günlerce kıyafet arayıp durmuştuk ve ben en son hangisini aldığına bile dikkat etmemiştim ama Derin sanki gelin gibi duruyordu karşımda ve o gün ilk defa onu kafamda gelinlikle hayal ettim, ilk defa o gün nolursa olsun onunla evleneceğime dair söz verdim kendime.