+3
yaklaşık yarım saat geçmiş ve çatışma şiddetini zaman ilerledikçe
kaybediyordu;karşı taraf darmadağan olmuştu
arabaya atılan RPG ler ve patlayan arabalar... çıkan dumanlar
gelen mermiler giden mermiler kulaklarım çınlıyor kusmak istiyordum
Birisi bağırdı;
-"RPG dikkat edin"
Ardından bulunduğum yerden 5 metrede büyük bir patlama oldu
kendimi yerde buldum;kulaklarım duymuyor gibi oldu sonra hafiften
çınladığını anladım;yerde eşimin, annemin ve babamın fotoğrafı vardı
hafif bükülmüş ve yırtılmıştı.
Ön tarafım çok kötü acıyordu;yelek 5 kilo olduğu için çıkartmak
durumunda kaldım;bir kayaya sabitleyim atış yapmaya devam ettim.
Ön tarafım özellikle karın boşluğum felaket acıyordu fakat dayanmak zorundaydım.
Kendimi bırakmamalıydım, öleceğimden değil bayılırsam belki çatışma bitince
kalkacak ve son günün tadını çıkaramayacaktım.
...
..
..
Yaklaşık 1.5 saat geçmiş ve artık karşı taraftan ses soluk arada sırada çıkıyordu.
Dürbünümü elime alıp;etrafa bakıyordum ki yerden hafifçe doğrulup
üstünden bir şey çıkartan birisiydi;dikkatli bakınca çelik yelek gibi gözüküyordu.
Doktor Agit'ti bu şerefsiz;demek ki her ihtimale karşı çelek yelek giymişti.
Çıkarmasının sebebeni ise daha hızlı kaçmak için olduğunu anladım ve
hemen yerimden kalktım;
-"Komutanım nereye?"
-"beni koruyun yeter"
Emre aklıma geldi, diğer şehit arkadaşlarım ve vatan evlatları geldi aklıma.
Bir hışımla koşmaya başladım arada sırada bana atış yapılıyor fakat bizimkilerin
atışıyla saklandığı yere terkar giriyorlardı.
Doktor Agit ise koşmaya çalışıyordu belli ki;ayağından da vurulmuştu seke seke
gitmeye çalışıyor o arada ise arkasına bakıyordu.
Beni görünce hızını daha çok artıramaya çalıştı.
Vücudum ağrıyordu fakat aldırış etmemeye çalışıyordum 4-5 büyük adım atıp
beline doğru atladım ve yere düşürdüm;ben yanına doğru yuvarlandım hemen kalkıp
yüzüne 4-5 yumruk salladım ve o tabancasını eline almadan;belimde ki tabancayı çıkardım.
-"Yolun sonu şerefsiz herif"dedim
Sadece güldü;korkuyordu ama belli etmek istemiyordu;
-"Yolun sonu asıl o teğmene ve dğer askerlere oldu"dedi pişkince hiç acımadım
şarjör de ki 15 tane mermiyi üzerine boşaltım yarım saniye geçmeden
yattığı yer kan gölüne döndü;ben ise Allah'a şükür ettim
Belki şehitlerin intikdıbını hepsinden alamamıştım ama bu şerefsizi
öldürmek içimi bir nebze olsun rahatlatmıştı.
Bir silah sesi duydum ardından karın boşluğumda müthiş bir acı,
tekrar bir ses ve bir acı daha gözlerim kararır gibi oldu...
Dizlerimin üstüne çöktüm arkama baktım;bir militan elinde ak-47 ile nişan aldı
gözlerimi kapattım bir ses daha gözümü açtığımda yerdeydi.
Fakat kendimi çok değişik hissettim;gözlerim kararıyordu
yanıma hemen Yaşar tğm geldi ve başımı kucağına aldı;
-"Dayan bir şeyin yok"dedi
-"Yeleğin nerde?"dedi Alper Tğm.
Büyük bir aptallık yapıp yeleğimi çıkartmıştım;
-"Yaşar;uykum geliyor"dedim
-"Hayır uyumak yok"dedi
Çok feci bir acı hissediyordum;böyle bir şey yoktu.
Gözlerim hafif kararıyor saniyeler ilerledikçe daha acıyor ve nedense susuyordum.
Vücudum üşüyordu fakat sıvı gibi bir şey oldukça sıcaktı.
-"hakkınızı helal edin"dedim, devam etim
-"Kızım sizlere emanet;vatana millete faydalı bir birey olarak yetiştirin,
sakın sapmasın vatan yolundan, eşime söyle onu çok seviyorum..
Annem ile babama haklarını helal etmelerini söyle"
-"yorma kendini bekle"
-"Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;"
-"Anlamadım"dedi Yaşar Tğm.
-"Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; o da vatan"
Gözüm hafifçe karardı;kendimi çok değişik hissettim bilmiyordum ne olacak;
aklıma hayatım geldi film şeridi gibi geçti gitti gözlerimin önünden.
Ağzımdan kanların çıktığını anladım;gözümü son kez açtım havaya baktım etrafa baktım
vatandan bir haber yoktu;vatan toprağı üstünde değildim...
Gözlerim hafiften kapanırken sadece "vatan sağ olsun be Mustafa "dedim.
Tümünü Göster