Dürübüne bakıp;etrafı koloçan ettip ambarda askerler vardı fakat
üst düzeylerden kimse gözükmüyordu;
Telsizimi elime alıp;
-"Sardınız mı bölgeyi"
-"Evet komutanım"
-"Beyler hadi memlekete son kaldı!"
-"Allah yardımcımız olsun" dedi Alper Tğm.
-"Amin"dedim
-"Emre ve diğer kandaşlarımız için beyler!"dedi Yaşar Tğm.
Araya bir ses girdi Aykut'tu;
-"Bir hareketlilik var"

Hemen giriş yerine baktım yaklaşık 15-20 araçlık konvoy geliyordu.
-"Beyler hazırlanın düğün vakti yaklaşıyor"
-"Anlaşıldı"
-"Anlaşıldı"
-"Anlaşıldı"

Bekliyorduk;aklım fikrim kızımdaydı fakat kendimi toparlamam lazımdı.
Aslına bakarsanız heyecanımı yaşayamamıştım;son operasyon öncesi
böyle mutlu bir haber fakat bu haberden 2 kat büyük baskı!

-"Önünde PYD flaması olan araç komutanım"
-"Anlaşıldı"
-"Beyler Dr.Agit anında öldürülebilir;herkes aynı adama da sataşmasın
kimin görüş alanındaysa o vursun şerefsizi!"
-"Anlaşıldı"

Bekliyor o arada ise kendim ve ruhum için şu dizeleri okuyordum Atsız'dan;
"Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir."

Bekliyordum;kızıma kavuşmayı
Bekliyordum;eşime kavuşmayı
Bekliyordum;anneme ve babama kavuşmayı
Hele ki bekliyordum;vatanıma ayak basmayı

-"Yavaş yavaş iniyorlar beyler"
-"şimdi benim atışımla başlıyoruz"

Sol gözümü kapatmış;nişan alıyordum herhangi bir adama
Araba kapıları açıldı indiler;hedefimi Dr.Agit'e kitledim bu sefer
ve tetiğe yavaşça bastım o çılgın ses;
iki gözümü açıp bakınca yerdeydi ölmüşmüydü bilmiyordum ama yerdeydi

Anında karşılık geldi;adeta bardaktan boşalırcasına mermi yağıyordu.