Annen sana kahvaltını hazırladı yedin yiyeceğini. Ondan sonra doğru bilgisayar başına geçip facebooktan kızı aramaya başlıyorsun. Yaklaşık 30 dakika sonra kızın facebook twitter instagram ve snapchatini bile öğreniyosun gördüğün yerde ekliyorsun tabi hemen. Kendin bile şaşırıyorsun bu haline. Sadece adres gösterdin markette selamlaştın ama kızın bi hesabını bulduğunda bile çılgına dönüyosun. içindeki sesleri bastırarak çıkıyosun yine dışarı. Pokemon go oynayayım bari geçmez bu vakit diyorsun.

Bütün şehri gezmişsin. Tam 3 saat pokemon oynamışsın. Bari bi banka oturup dinleneyim diyorsun. Denizi izliyorsun. Ve bir bakıyorsun sol taraftan yürüyerek yine o geliyor. Bütün asaletiyle. Üstünde beyaz bol bi tişöraltında dar buzz mavisi kot pantolon. Kumral saçları her adımında dalgalanıyo. Ve ne göresin. O da pokemon go oynuyor. Bütün şaşkınlığınla selamlaşıyosun beraber oynama teklifi ediyorsun. 3 saatlik yorgunluğun sanki bir anda uçtu gitti. Kabul ediyor ve devam ediyorsunuz. Yolunuz ıssız bir sokağa düşüyor. Acaba diyorsun . Acaba ona aşıkmıyım? Bunun sadece 3. Diyaloğunuz olduğu suratına duvar gibi çarpıyor. sokağın en ıssız köşesine çekiyor birden seni Simay. Seni iyice kendie yaklaştırıp pantolonunu indirdiği gibi 23 cmlik damarlıyı sana köklüyor. ama ne kökleme azgın boğa gibi gibiyor seni.