Öğlen olmuştu , hala kilisede yerleri siliyordum. işte her öğlen çocuklarıyla kiliseye gelen dindar kadın yine tam vaktinde günah çıkartmaya gelmişti. Yanında köleye yardım etmiyor ama günah çıkartıyordu. Bir şerefsiz daha. Geçen gün konuşurlarken duymuştum kölelik kalkmış mış . Hadi ordan şerefsiz her gün ezilen özgürlüğü hevesleyen benim sen misin ?
Sahip geldi , işte kızı sarı saçlarını örmüş mavi elbisesini giymişti. Bu kızı gördüğümde kalbim deli gibi atıyordu. O ise bana iğrenerek bakıyor koktuğumu söylüyordu. Evet kokuyordum ama sahip hergün beni işedikleri suyla uyandırıyordu. Kokuyordum ama bu onun ve onun ailesinin kokusuydu. Tabi bunlar onu görmezdi. işte sahipin diğer iki oğlu bu çocuklar ufaktı o yüzden bana bir zararları yoktu. Seviyor musun derseniz hayır sevmiyorum. işte bu aileden en sevdiğim kişi sahipin karısı . Bana iyi davranan tek kişi bazen sahipten gizli bana yemek ve su getirirdi. Her zaman şefkat dolu gözlerle bakardı. Yine karın boşluğumda bir tekme hisettim. Etrafa bakacağına çalış diye bağıran şerefsiz sahipti bu.