+89
Hazal gelmişti..
uyku falan gitti bir anda, gözlerim açıldı, hafif kızgın hafifte şaşkın bir şekilde bakmaya başladım,
"Teleri.. iyi görünmüyorsun.." dedi yüzü düşerek.
Tut sinirini Teleri.. dışına vurma..
"ne işin var burada" dedim sert bir şekilde. Yüzünü biraz daha ekşiterek,
"seni merak ettim, bir haftadır gitmiyormuşsun okula, niye kendine zarar veriyorsun?" dedi.
Beni merak ediyormuş.. hah tabi canım..
"seni ilgilendirmez." dedim aynı sertlikle.
"Teleri yapma lütfen.. biraz konuşalım nolur.."
Ne kadar istesem de hayır diyemezdim.. zaafım bu Hazal'dı, hayata karşı..
"konuş dinliyorum"
"içeri de konuşsak?"
Bir şey demedim, kapıyı açık bırakıp elimi yüzümü yıkamaya gittim, salona geçtim ardından, ürkek bir kız çocuğu gibi oturmuş bana bakıyor.. ben de karşı koltuğa oturdum,
"hadi uykum var, ne konuşacaksan konuş sonra git" dedim soğuk bir şekilde.
Konuş bakalım Hazal.. konuş..