/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    içmesiydi, gezmesiydi derken bir yazı daha bitirmiştik. Ve 3 arkadaş tekrar okul için döndük. ilk dönemde sınavlar artık stres vermiyor çünkü azimle çalıştığım için rahat zütürüyordum.

    Kışın yağmurlu bir gününde balkonda sigara içerken, Ahmet’in telefonunu açıp sevinç çığlıkları duymuştum. Ahmet, bir kızla çıkmaya başladığını; aralarında gerçekten sevgi olduğunu falan anlatıyordu. Dinleyemedim, yalan yok. Dalgınlaşmıştım biraz çünkü epeydir aşk muhabbeti geçmiyordu. Hani orada sorsaydı, ne olmuş diye; tek diyebileceğim şey “Aşık olmuşsun muallak” demek olurdu.

    Bunlar çıktılar, arlarındaki aşkı ben bile hissedebiliyordum artık gözlerinden. Birbirlerini görünce direkt sarılmalar vardı sevgileriyle, ben ise “Yapma böyle şeyler Ahmet. Biz de bir aşk istemiştik ama kız bizi bilmiyordu bile. Ayıp ama.” demek istesem de diyemiyordum işte. Onlar orada kışın ortasındaki yazı yaşarken, ben beynimde sıcak yazda üşüyordum.

    Zaman geçti. Bahar tekrar gelmeye karar verene kadar. Kapımı alerji belasıyla çalmış; birkaç hafta salya sümük gezsem de, güneş artık buradayım dediğinde benim de içim ısınmıştı.

    Derken bir gün Ahmet kızla çıkacağını, aynı kafeye gideceğimizi söyledi. “Bizi neden çağırıyorsun lan!” diye sorunca, “Cesaret için yan masada oturursunuz be abi” dedi. Ondan büyük oluşumun verdiği şefkatle peki dedim. Ancak tahmin ettiğinizin aksine orada kızı görmedim. Sadece Ahmet’in aşk tablolarını, benim o kızı gördüğüm masada boyadığına şahit oldum. Ben de orada Bob Ross’u izleyen ama anlamayan halkımın insanı gibi davranmak yerine, Fatih’le oturmuş tavla oynuyordum tabi. Fatih’e bir güzel 2 mars bir düz yenildikten sonra birkaç çaydı derken yanımıza geldiler ikisi. Centilmenlik yaparak karşı karşıya değil de yan yana oturmalarına olanak vermek amaçlı Fatih’in yanına geçtim.
    ···
   tümünü göster