2 metreyi aşkın boyu, 120 yi aşkın kilosuyla teksas eyaletinde bir kovboy bardan içeri büyük bir hışımla girer. kapıyı da tekme atarak açmıştır zaten. bütün bar ahalisi bir anda bizim devasa kovboy'a döner. devasa kovboydan çıkan ses adeta bir pikaçu inceliğindedir ve kadınımsı bir sese sahiptir bu kovboy kişisi. işte tam o tarif ettiğim ses tonuyla bana bir bira der. bütün bar ahalisi gülmekten yarılır. iri kıyım kovboy çok üzülür birasını içmeden evine döner. ertesi gün yine aynı hışımla kapıyı açarak bara girer ve yine aynı vukuat; bana bir bira! yine bar ahalisi yarılmış ve kovboyla sana bira yok. ılık süt verelim tatsızlığında dalga geçer. durumdan muzdarip kovboy çok üzülür ve bir doktora gider. doktorlar arasında ki diyalog aynı şu şekildedir.

kovboy: (ses pokemon yine) doktor bey sesim çok ince benle dalga geçiyorlar.
doktor: bunun tıpta bir çaresi yok ne yazık ki size koca karı tedavisi uygulayacağız.
kovboy: her şeye razıyım doktor bey yeterki sesim düzelsin.
doktor: peki beyefendi o zaman size özel hazırlattığım 120 cm boyu ve 30 cm eninde ki bu demir boruyu her gün aç karnınıza içinize alacaksınız makat bölgesinden. sesiniz boru gibi olacak.
kovboy: peki doktor bey ne yapalım artık alıcaz.

boruyu aldıktan bir gün sonra yine bara gelir bu sefer daha bir hışımla vurmuştur kapıyı, herkes geldi yine bizim totoş diye dalga geçmektedir. tam o sırada kovboy en polat alemdar ses tonuyla bana bir bira der ve herkes şok içinde hemen abi getiriyoruz teleşesi içine düşer.
boruyu aldıktan sonraki 2. gün
barın kapısı dün ki hışımla vurulur bizim kovboy içeri girer. herkes saygıda kusur etmemek için birbiriyle yarışmaktadır. bira önceden hazırlanmış kovboyunu beklemektedir. ama kovboy yine ilk günkü hanımsı ve pikaçu sesiyle bana bir bira der. bu sefer ahaliden dayağını yemiş halde evine döner.
karısı ile arasında şu diyalog geçmektedir:

kovboy: (en pikaçu sesiyle) hanım benim borumu gördün mü?
kovboyun karısı: (en polat alemdar ve kalın sesiyle) nerden bilicem ben senin borunu?