Babam kafasıyla onayladı. Ve abdest almaya doğru yürümeye başladı. Bende montumu çıkarıp babamın arkasından yürümeye başladım. Tam mermer alana girdim ki yan tarafdaki tuvaletten ördek çıktı. Koşarak ilerliyordu ama ayakları mermere vururken. Çok değişik bi ses çıkıyordu. Babam ördeğe baktı ve dua okumaya başladı. Sonunda da tövbe tövbe diye fısıldadı. Babam bana bişey farkettirmemek için mi fazla tepki vermemişti? Ördek neden öyle bir ses çıkarsın ki? Sanki metal sesi vardı ve hiç durmadan koşarak izini kaybettirdi. Tüylerim ürperdi. Hemen oturdum abdest aldım. Babam annemide aşmış mezar arıyordu. Zaten 4 5 tane mezar vardı. Ve babam o mezarı gördü galiba. Ama hiçbirşey okumadı ve tepkisini anneme yansıttı. Ne kadar bana yansıtmamaya çalışmasada anlamıştım. Babam arabaya doğru yöneldiğinde arabanın yanında köyün imamı vardı. Babam imama karadere köyünü ve misafirliğe gidiceğimiz kişinin yerini sordu. imam, bozuk yolu takip ederseniz köyün tabelası karşınıza çıkacaktır. O civarlarda market var ona sorabilirsiniz gideceğiniz yeri dedi. Arabaya bindik bozuk yoldan devam ediyorduk ve benim aklımda ördek, ilk yol sorduğumuz adam ve gördüğüm rüya vardı hepsini birleştirip bir bağlantı kurmaya çalışıyordum ancak ortaya hiçbirşey çıkmıyordu. Babama neler dönüyor diye sormak istiyordum ancak babam bana böyle şeyleri anlatmaz. Bunu bildiğim için sormak istemedim. Sorabileceğim bu konuyu paylaşabilleceğim birisi mutlaka olmalıydı. Gittiğimiz yerde birine kesinlikle sorucaktım. Bu iş çok moralimi bozmuştu. 1 hafta kalıcaktık ve ben o evde uyurken huzursuz olucaktım. Bir yandanda herşeyi çözmek istiyordum. Ben bunları düşünürken babam köye girmiş. Ve markete gidiceğimiz yeri sormuş, evede gelmiştik. Babam köy evinin önüne gelince benim yaşlarımda bi cocuk köyün araba girişi için olan kapısını açmış bekliyordu. Bu çok iyi olmuştu o çocuğu kafaya alıp herşeyi onunla paylaşabilirdim. içeri girdik ve arabayı parkettik. Olayın asıl bombası bundan sonra patlamıştı zaten. Arabadan indik ve hoşgeldin merasimi yaptık. Zaten sofrayı kurmuş bizi bekliyorlardı. Dut ağacının altındaki masada biraz oturduk. devammı gumgiler .