Sonra bantı söktü, resme sarıldı, sonra tekrar öptü, sonra bana uzattı, iyi bak dedi, "çünkü hafızamda kalan tek hali bu, gittikçe siliniyor aklımdan, onu kaybedemem" dedi ve odasına gitti, ben ise yanımda Elif, elimde ise resim kalakalmıştım, babamın dediğinden bir tak anlaşılmıyordu açıkçası, çok alkol alıyordu, sonra odasından hıçkırık sesleri gelmeye başladı, Elifi yolladım Ayşe Ablalara, babamın bu halini görmesini istemiyordum. babamın odasına girdim ve girdiğim gibi babamın üzerine uçtum beyler, elinde bir Rambo bıçağı, tam bileğinin üzerinde tutuyordu. Babamla güreştik, yerlerde yuvarlandık, zar zor aldım elinden bıçağı, her ne kadar spor yapmasa da uzun zamandır her ne kadar alkol alsa da yılların eskitemediği o vücudu devirmek hiç de kolay olmamıştı, bıçağı aldıktan sonra yemin ettirdim. Torununu sevene kadar yaşayacaksın diye, kabul etti, babam her ne kadar oruc tutmasa da namaz kilmasa da kendince kendi dinine inanırdı, hakkımı helal etmem cümlesi en korktuğu lafti onun için...