+9
Sene bitti. Yazın ramazan ayıydı. Benim liseden sevdiğim bir arkadaş aradı. Akşam toplanıyoruz dedi. Siz kimsiniz? dedim. Saydı kim gelecekse yok dedim beni yazma. O da geliyordu. Canımın yangını geçer gibi olurken küllenirken yüreğimin ateşi birde görmeyemi gidecektim? Gittim. Aptalım ben. Göz göze geldik. Bakışlarına mana veremedim. Gözlerinde hem utanç hem acıma vardı. Görmezden gelerek muhabbete dalmaya çalıştım diğer çocuklarla. Dağılma vakti geldi. Vedalaşırken elini uzattı bana. Eline baktım başımı, kadırıp gözlerine baktım. O bakışları hiç değişmedi. Acıyor muydu? Utanıyor muydu? Anlayamadım bir türlü. O an elinden tutup kendime çekip sarılmak istedim. Yapamadım. Elini sıktım. Görüşürüz dedim. Görüşemedik. Göremedim bir daha. Hayallerim kalmıştı ondan geriye. Bilirsiniz azizim hepimiz hayal kurduk. Bahçeli bir evle koşuşturan çocukların hayalini hepimiz kurduk. Hangimizin hayali gerçek oldu ki. Ben kim oluyorum bu kadar kırık kalbin içinde? Hangi hakla mutlu oluyorum?