-
2076.
+84 -5Ağır ağır çıkıyor olsa bile onun attığı her adımda ben kaskatı kesiliyordum... Ve birden büyük bir hızla yanıma gelmişti... Şermin gibiydi ama değildi...Tümünü Göster
Gözleri bembeyazdı , ufacık bir göz bebeği vardı nokta kadardı...
Elleri , üstü et kokuyordu.
Yere düşmüştüm , son kuvvetim ile uzağıma düşen bıçağa uzanıp karımı öldürmek istiyordum ama olmamıştı...
Yüzüme kegibler atmıştı... Evin dört bir yanından çığlık sesleri yükseliyordu...
Şermin'in sesi değildi bu , büyük bir öfkeyle yüzüme ince ve uzun bıçak kegibleri atıyordu.
"In vella şim cinn" (Cinin kanına bedel)... Evde bu sesler yankılanıyordu...
Ölümü bekliyordum , üstümde karımın suretinde olan bu şey birden durmuştu... Evin merdivenlerinde o iki kişiyi gördüm...
Akif ve Dicle'ydi bunlar... Ellerinde o küçük bez bebek vardı , Akif bir şeyler okuyup Dicle'nin elindeki bez bebeği yerde duran mumların yardımıyla ateşe verdi.
O bunu yaptıktan sonra Şermin'in çığlıkları evi daha da inletmeye başladı... Sanki deprem oluyordu ama bu deprem sadece Rüzgar Bey Konağında hissediliyordu...
Evin içinde büyük bir sarı ışık olduğunu hissediyordum ve sonrasında ne oldu ne bitti bilmiyordum...
Uyandığımda güneş doğmak üzereydi... Akif ve Dicle'nin olduğu yerde küller vardı... Başka bir şey yoktu.
Yağmur ortalıkta yoktu , herşeyin sebebi bebekti... Şermin ise yerde öylece ağlıyordu... Yüzümde kuruyan kan nedeniyle konuşmakta güçlük çekiyordum... Göz kapaklarım zarar almıştı , güneş ışıkları arttıkça acıdan duramıyordum...
Polis soruşturmalarında Akif & Dicle adında birilerinin var olduğu , nüfusta böyle kişilerin dahi olmadığı açığa çıktı... Onlardan kalan kül örneğini bir alime gösterdiğimizde ise bunun hüddam soyundan iki cinni olduğunu ve amaçlarının beni ve eşimi korumak olduğunu söyledi...
Yağmur'un ise çocuk esirgemede kaydı bulunmamıştı , anlaşılan o da var olmayan bir şeydi... O da onlardandı...
Her ne kadar şikayetçi olmadığımı söylesem de Şermin polisler ile gitmişti onu 1 yıl sonra görebilmiştim...
Hapishane yetkilileri akli dengesinin yerinde olmadığı için ordan hastaneye gönderildiğini ve beyne elektrik verme gibi pek çok yöntem uygulansa da akli dengesinin bir daha geri getirilemediğini söylediler...
Ben ise kegib bir yüz ve her zaman ekgib bir hayat ile yaşama tutunmaya çalışıyorum... Gözlerimi kaybettim , bu ses kaydını yolladığım sevgili Anıl Acar'a ve ileteceği kişiye sonsuz teşekkürlerimi sunarım...
- S O N -
FERES...
• Rüzgar Bey Konağı bugün terk edilmiş bir halde... Evi satın alan 2 kişi de satın aldıktan sadece 1 ay sonra satılığa çıkardı... Evin restorasyon çalışmasında bulunan kişilerin geceleri evde gecelikli bir kadının ve elinden tuttuğu bir kız çocuğunun dolandığını söylüyor.
• Şermin Hanım'ın son durumu hakkından net bir bilgi yok... Hastanede de , hapishanede de kayıtları silinmiş durumda... Fail-i Meçhul bir şekilde hapishanede öldürüldüğü düşünülüyor.
• Rüzgar Bey ise yaşantısına iki gözünü kaybetmiş bir halde , Izmir Gaziemir'de sürdürüyor.
Yardımlarından dolayı sevgili Anıl Acar'a ve doktor Nedim Özince'ye sonsuz teşekkürler sunuyorum. -
-
1.
+2Oyuna devam
Anıl acar hani şu 26 7 2016 yazdığın başlık ...
Neyse eline sağlık iyi hikayeydi -
2.
0palmiye apartmanı no 29 ne zaman yazcaksın feres
-
3.
0Gazapizme niye yollamış onu anlamadım ilginç...
-
4.
0gorurmusun bilmem ama bişey sorcam arada dualar yada bazı yabancı dilde kavramlar var biz onları okurken bişey olmazmi
-
5.
0gorurmusun bilmem ama bişey sorcam arada dualar yada bazı yabancı dilde kavramlar var biz onları okurken bişey olmazmi
-
6.
0Yine güzel bir hikaye teşekkür ederiz feres bey..
-
7.
0Gazapizm ne alaka ya
-
-
1.
0Harbi bende ordayım
-
2.
0Gaziemirde nerde panda uğrayım bir yanına
diğerleri 0 -
1.
-
8.
0Gaziemirde mi la ben orda yaşıyom aq
-
9.
0Rez okurum
-
10.
0Rez okurum
-
11.
0Rez rez
-
12.
0Anıl acar gazapizm degil mi feres bey?
diğerleri 10 -
1.
başlık yok! burası bom boş!