Bu sefer telefondaki gibi ağlamıyordu ama çok kötü olduğu her halinden belliydi. oturup uzun uzun sohbet ettik. uzun süredir doğru düzgün konuşamadığım için uzun uzun anlattım olanları. dün geceki olaydan da bahsedip onu az da olsa sevindirmek istedim ama başka kimsenin duymasını istemediğim için daha uygun bir zamanda söylemeye karar verdim.biz konuşurken gizemle Derin de odaya geldi ve uzun zaman sonra yine tam kadro buluşabildik. uzun süre öylece sohbet ettik ve içeri değneklerle cenk girince mutluluğum daha da arttı. yüzü gözü benden çok az dsha iyi gibiydi ama koltuk değneyi olmadan adım atamıyordu o da.onun geldiğini görünce bizimkiler kalkıp yer verdi ve cenk gelip yanıma oturdu. ağzımdan çıkan ilk cümle "özür dilerim" oldu ve cidden mahcup bi yüzle baktım cenke. sanki gayet normal bi durumdaymışız gibi gülerek "özür dilenecek bir durum yok kardeşim" diye cevap verdi cenk. sonra Derin'e dönüp "daha aradımı diye sordu" ömeri kastederek.o an o hiç aklımda yoktu ve açıkcası olmasını da istemiyordum ama Derin hayır anlamında başını sallayınca rahatladım yine de.bizimkiler zaten suç duyurusunda bulunmuştu söyledikleri kadarıyla ve tek istediğim şey ömerin bir şekilde elime düşmesiydi.