+5
-12
Bu u olanlar bizi çok yıpratmış gibiydi... Şerminin durumu beni endişelendiriyordu... Bu yazı olayı tuhafıma gidiyordu ama o zamanlar böyle şeylerin hep hutafelerden ibaret olduğunu düşünüyordum... Durgun bir şekilde kahvaltı yapmak için masaya oturduk ... Kahvaltımızı yaptıktan sonra Akif banyu onarmak için nalburdan bazı malzemeler almaya gitti... Şermin ile ben konağın bahçesindeki sandalyelere oturup denize doğru bakıyorduk... Şermin çok garip görünüyordu...
Ona "Hayatım bu olanlar beni endişelendiriyor , bilmediğim bir durum varsa bana söyle lütfen .." dedim..
Şermin "Hayatım biraz zor bir zaman geçiriyorum galiba... Kendimi çok yorgun hissediyorum sanırım ondan dolayı böyle şeyler oldu... En kısa zamanda toparlarım ... " dedi..
Bu söyledikleri beni azda olsa tatmin etmişti...
Şermin ile ben denizi izlerken Dicle bize çay ve kurabiye getirmişti...
Dicle "buyrun efendim" dedi ve gülümsedi..ben "Teşekkür ederiz.." dedim ve Şermin ile çayımızı içmeye başladık...
Bir anda o yaşadıklarımızı unutup normal bir şekilde konuşmaya başladık... Şermin yanıma doğru geldi ve sarıldık ... Uzun zamandır yakınlaşma yaşamamıştık... Şermin deki bazı rahatsızlıklardan dolayı yakınlaşmaktan korkuyordu... Hastalığından dolayı çocuğumuzda olmuyordu...
Akif nalburdan geldi...
Edit: Feres muallaksi gitti gelmedi hikâyeye ben devam ediyorum... emin olun çok güzel birşey çıkartacam ortaya... gibtir edin feresi...