/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +2
    Arkadaşım konuşmanın burasında gözyaşlarını tutamadı, kendisine su ikram ettim. 3-5 Dakika sonra kaldığı yerden devam etti.

    Babamızın ve yıllarca birlikte olduğumuz komşularımızın ölümü bizi derinden yaralamıştı. Önce bizim gibi savaş mağduru olanların yanına gittik. Bulunduğumuz yerde sular ve elektrikler kegib, gıda ürünleri oldukça azdı. On günden fazla bir süre orada çok az yiyecek ve su ile pislik içinde yaşamak zorunda kaldık. Yaklaşık iki hafta sonra ise yanımıza gelen ve annemizin tanıdığı uzaktan bir yakınımız bizlereTürkiye sınırına gideceğimizi'' söyledi. Türkiye'yi okulda öğrenmiştim ve bizim gibi Müslüman bir ülke olduğunu biliyordum. Ama çok korkuyordum. Çünkü Türkler Türkçe konuşuyor ve bizim bildiğimiz dili bilmiyorlardı. Ayrıca Türkiye'ye gideceğimiz zaman nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Sınır yolunun çok tehlikeli olduğunu da duymuştum. Gidenlerin çoğu sınırı geçemeden ölüyordu. Bir kaç gün sonra yanımızda getirdiğimiz bir kaç parça elbise ve çok az bir gıda malzemesiyle yola çıktık. Bizimle birlikte yüzlerce insan daha sınırın öteki tarafına geçmek istiyordu. Birlikte yolculuk yaptığımız çoğu arkadaşımız yolculuğunu tamamlayamadan, hastalanarak öldüler. Günlerce yolculuk yaptık, silah sesleri başımızdan ekgib olmuyordu. Öyle ki ara ara durup yeniden devam etmek zorunda kalıyorduk. Türkiye sınırına geldiğimizde 2 aydan fazla bir süre banyo yapmamıştık ve hepimiz pislik içerisindeydik. Bizi sınırda bir kaç gün beklettikten sonra içeriye geçirdiler. Önce hastaneye zütürülüp sağlık kontrollerimiz yapıldı. Yıkandıktan sonra da Toplama kampı adı verdikleri yerlere yerleştirdiler. Burada bir kaç ay kaldık. Dışarıya çıktığımızda insanlar bize sürekli garip gözlerle bakıyorlardı. Giyiniş şekilleri bizden çok farklıydı. Kızların pantolon giydiklerini ilk defa görüyordum. Ayrıca kızlar çok güzel ve bakımlı, erkekler çok yakışıklıydılar. Senin gibi.

    (Burada ikimizde gülmekten alıkoyamadık kendimizi * * * )

    Kız kardeşlerimle birlikte trafik lambaları önünde durur ve bizim gibi olan diğer yüzlerce Suriyeli kız gibi gelen arabalara dilenirdik.
    Yaptığımız şeyi gururuma yediremiyordum bir türlü, ama yaşam koşulları zordu ve dilimizi bilmediği için kimse bizi işe almıyordu. Parasızdık ve bir şekilde para kazanmak zorundaydık. Sırf bu yüzden çoğu arkadaşımız dinimizce günah olan şeyleri yapmak zorunda kaldılar. Çoğu arkadaşımız kandırılıp genel ev adını verdikleri yerlere girdiler. Ama bir gün yine trafik lambalarının önünde durduğumuz bir an Abdurrahman abi gelip bizimle konuştu. Dilimizi biliyordu. Hepimizi işe alacağını, bir daha dilenmek zorunda kalmayacağımızı söyledi. Adresimizi aldı ve ertesi gün yanımıza gelip bizi çalışacağımız mekana zütürdü. Elbise yapılan bir atölye gibiydi. işe başladık fakat bir kaç gün sonra çoğu arkadaşımız iş zor olduğu için işi bırakmayı tercih etti. Ve dilenmeye devam ettiler. Ben ve kardeşlerim ise hala orada çalışmaya devam ediyoruz. Allah Abdurrahman abiden ve bize yardımcı olan diğer bütün Türkiye insanından razı olsun, her gün Suriye'de yaşayan diğer vatandaşlarım için dua ediyorum. Onların yaşadıklarını sadece biz biliyoruz. Savaş çok zor bir şey, bizim ülkemiz savaşla birlikte yok oldu. inşallah sizin bu güzel ülkenize bir şey olmaz Orhan''
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster