Biz orda oturup baya bi konuştuk.ne ben yumuşadım ne o geri vites yaptı. hatta konuşmanın sonuna doğru baya baya tartışmaya dönmüştü iş ve milletin bize göz ucuyla baktığını sezebiliyodum. belki saçma gelicek ama garsonlar sürekli gelip gitmeye başlayınca sipariş bile verdik beyler. o bana sürekli "sana ne nesi oluyosun ki" diye soruyordu ben de ona "kızı rahatsız etme" diye bağırabiliyodum sadece.iş uzadıkça uzadı en son garsonun biri gelip kibarca çıkmamızı istedi.ben daha fazla uzamasın diye ayağa kalktım ama o hala oturuyodu sandalyesinde. gitmeden önce son kere dönüp "o kızın peşinden düşeceksin" dedim. "sen niye zütünden ayrılmıyosun hiç" dedi aynı yavşak sırıtmayla ve o an benim şalterler attı beyler. ne başımızda dikilen garsonu gördü gözüm ne de tip tip bize bakan müşterileri. elimi kaldırmamla indirmem bir oldu ve baya sert bi tokat attım suratına. atar atmaz da ulan keşke yumruk atsaydım tokat ne lan dedim içimden ama garsonlar çoktan aramıza girmiş beni zütürmeye çalışıyorlardı. hayatımda sadece 1 kere kavgaya girmiştim o güne kadar ve onda da çok kavga ettiğim söylenemezdi beyler az çok biliyosunuz olayı yere çöküp dayak yemiştim sadece.o yüzden bi kavgada napılır bilmiyordum ve aklıma gelen ilk şeyi yapıp tokat attıktan sonra beni yaka paça attılar mekandan ve arkama baka baka otobüs durağına yürüdüm.