Hafif sarıldık.. binaya girmeden arkamı döndüm, yerindeydi hala, tıpkı benim yaptığım gibi. Güldüm seslice, o da güldü, el salladı, el salladım.

Eşşek gibi gülerekten girdim yurda.. Fatih'de geldi yarım saat sonra, buluşacağımızı biliyordu.

Aklımda bulunacak bir kardeş tavsiyesi verdi,

"kanka.. bak şimdi.. bu sefer biz olmayacağız, yalnız olacaksınız. Ona göre davran.. kıza sözlerin olmasa da gözlerin anlatsın aşık olduğunu.. tabi aşık olduğundan eminsen?"

Ben emindim ama hala Beyza ve Fatih'in şüpheleri vardı.. hele ki Alara olayından sonra Fatih çok temkinliydi bu konularda..

"eminim kanka.. her şeyi sil, sadece Hazal.."

Elini omzuma koydu,

"tamam.. dediğim gibi, gözlerin anlatsın.. rahatsız olmazsa olur bu iş bence kardeşim.."

"ya rahatsız olursa?" dedim.

Yüzü hafif düştü,

"o zaman işin zor kardeşim, aşık etmeye bakacaksın kendine.."

Evet.. bu akşam belki de Hazal'ın bana olan duygularının tam olmasa da, ufak bir kısmını öğrenebileceğim..

Mavi gömlek, mavi kot, siyah kot ceket giydim, parfümü sıktım, saç sakal düzelttim, tamamım..

Akşam 7'ye çeyrek kala yurdunun önüne geldim ne olur ne olmaz diye. Mesaj attım,

"geldim ben, bekliyorum aşağıda (:"

"tamam iniyorum 2 dakikaya (:"

Derin nefes Teleri, derin nefes.. olay bu.. sakin..