Ertesi gün dersanede karşılaştık. Balkon gibi olan yere çıktık.
Kimsenin olmadığından emin olduğumuzda dudağına bir öpücük
kondurdum. “Dur yapma! Biri görecek aşkım!” deyince, “O zaman
sinemaya gidelim, orda doyasıya yiyişiriz!” dedim. Dersin sonunu
iple çektim valla. Sonra sinemaya girdik, çokta revaçta olmayan bir
filme bilet aldık. Girdik, oturduk. Şansa bak, bizden başka kimse
yoktu sinemada. Işıklar sönünceye kadar bekledik. Işıkların
sönmesiyle daha reklamda yiyişmeye başladık. Dudaklarımız birbirine
kavuşuyor, dillerimizi yalıyorduk. Sonra, boynunu emmeye başladım
Gamze’nin. “Aşkım benim, müthişsin!” diyerek boynunu ve göğüs
bölgesini yaladım. O da benim boynumu emiyordu. Ellerimi göğüslerine
zütürdüm. Üstünden okşamaya başladım. Okşadıkça Gamze daha iştahlı
öpüşüyordu. Elimi gömleğinin içine daldırdım alttan. Hırkasının
düğmelerini çözdüm. Göbeğini okşayarak sütyenine geldim. Elimi
sütyeninin içine soktum, uçlarını okşamaya başladım. Taş gibiydi
meme uçları. Tahrik olduğu her halinden belliydi sevgilimin. Sağıma
soluma tekrar baktım, memelerinden biri sütyeninin içinden çıkarıp
emmeye başladım. Gamze’nin nefesleri sıklaşmıştı. Sonra diğerini
çıkardım, onu da emmeye başladım. Aralarını yalıyor, delirmiş gibi
emiyordum. Gamze saçlarımı okşuyordu. Filmin ilk yarısında bu
şekilde yiyiştikten sonra ara oldu ve Gamze tuvalete gitti.