+89
Sarılmadık, zaten öyle bir beklentim de yoktu. Gülümsemesi bile yeterdi benim için. Yurdun kapısından girene kadar onu izledim, girerken arkasına baktı, beni farketti. Sırıttı, el salladı hafifçe. Bende salladım elimi, gülümseyerek.. girdi içeri..
Kalbim kulaklarımda ata dursun, yüzümden eksilmeyen gülümsememle yurda döndüm. Girdim bizim odaya, Selim'lerde burda. Selam verdim, birden,
"ooo epik lovv", " yakışır bee", "adam aşık yaaa", " huaayarraaam" diye hayvanca bağırmaya başladılar.
Fatih.. dıbına koyim senin kanka..
"kesin lan" dedim gülerek, üzülemezdim asla o gece.
Selim,
"otur lan otur anlat bakıyım her şeyi" dedi. Anlatmak istiyordum zaten birilerine, tüm dünyaya sevgimi..
Oturdum yanlarına, özet geçerek anlatmaya başladım,
"bugün.. o kafede işte.. girince sarılma arefesindeyken gördüm Hazal'ı.. birden noluyor aq? dedim, kalbim flan hızlanmaya başladı, heyecanlandım.. sonra da işte Beyza'nın yardımıyla tanıştım.. yurduna bıraktım.. bir de telefonunu aldım işte.." dedim hala olan heyecanla..
"bizi de kovdunuz la hemen" dedi Yusuf. Güldük.
En sonunda,
"inşallah olur kanka" tarzı dilekler sonrasında bunlar kendi odalarına geçtiler.
O gece Fatih'le iyice kritiğini yapacaktık durumumun..