O an aklıma hemen gizeme de bir şey almak geldi ama fazla param kalmamıştı ve Derin'e aldığım hediyenin yanında gizeminki ucuz olsa baya ayıp olurdu. hemen kafa kafaya verip bişeyler düşünmeye başladık. gece önce gizemi evine bırakıp Derin'e hediyesini yolda vermeyi düşündüm bi ara ama çok saçma olurdu bu.rahat 1 saat düşündük bu konuyu ama bir sonuca varamadık. saat öğleni geçmişti çoktan ve biz akşam üstü buluşacaktık. aileler yüzünden yılbaşına beraber giremeyecektik belki ama gece 9 10'a kadar birlikte takılırız diye anlaşıp ayrılmıştık dün gece.ben hediyeyi Derin'e o gece veremeyeceğimi anladığım için burakla bizim eve geçip hediyeyi eve bırakmaya karar verdim. akşam üstüne kadar bizde oturup kızlarla buluşmak için evden ayrıldık.her yer aşırı kalabalıktı beyler ben bu yaşıma kadar yılbaşındaki o gereksiz kalabalığa bir anlam veremedim zaten. istiklal akarsuyu tanırmısınız bilmiyorum ama çok sevdiğim bir sözü var "sen tut yılın 364 gününe evde gir, sonra yıl başına gidip sokaklarda, diskolarda gir.bu eve yapılan bir haksızlık gibi geliyor bana" diye cidden bana da öyle geliyor beyler hayatım boyunca anlam veremedim vermeyi de düşünmüyorum o kalabalığa. neyse biz kendimizi yine bir cafeye attık bir şeyler içip o gecenin tadını çıkardık. biraz da sokaklarda yürüdükten sonra bizim kızların telefonu çalmaya başlayınca dağılma vaktinin geldiğini anladık. Herkesin ailesi yeni yıla çocuğuyla girmek istiyodu haliyle o yüzden şikayet edemedim. ayrılırken sıkı sıkı sarıldım Derin'e ve bu geceyle ilgili tüm planları çöpe atmanın acısıyla birlikte burakla yürümeye başladık. yürürken burak'ın aklına yine beni kurtaracak bir fikir geldi ama bu seferki baya zor gözüktü gözüme.