-
1051.
+226 ay sonra ... Nusaybin kabilesinin yanımızda olduğunu bilerek kafir cin ve tarikat, kabilelerini bertaraf etmekte daha kolay ilerliyorduk. Sabah saatlerinden kahvaltımı etmiş kuran okuduktan sonra dışarıya çıkıp bir kaç arkadaşımla sohbet etmek için buluşmuştuk. Arkadaşlarımla görüşmemi ve sohbetimi tamamladık dan sonra Ali ağabey ile karşılaştım bir telaş bir telaş sarmıştı kendilerini. Ne olduğunu sorduğumda durum çok fena oğlum Kemal oğlum onlara inandı onlara diyerek bağırıyor feryat ediyordu. Beni evine zütürmesini söyledim. Giderken adamcağız ağlıyor sürekli lütfen yardım et diyerek yakarışlarda bulunuyordu. Evin önüne geldiğimizde imkansız bir şey hissediyordum. Hurfeyne nin bana gösterdiği kitaptaki o güçlü enerji tamamen aynısı ama inanılmaz bir nefret hissi dağıtarak kendisini hissettirmekteydi. Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Evin bahçesinden geçerek evin kapısına geldik Ali ağabey kapıya çılgınca yumruklar ve tekmeler atarak kadın aç kapıyı diyerek bağırmaktaydı. Hurfeyne ise huzursuzdu içerideki düşündüğüm şey olabilir diyerek beynimde sesini yankılıyordu. Ne olacağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Kendimi tecrübe edinmiş sanıyordum yalnız bu kitabın enerjisi beni huzursuz etmeye yetiyordu. Eşi kapıyı açtı içeriye girdik. Hemen üst kata koşmaya başladım karşımda oğlu Samet vardı ama artık ondan eser yoktu içindeki Kafir Cin artık onu esir almış onun kanından , ruhundan , duygularından beslenir olmuş ve bana büyük bir iştahla bakmaktaydı. Kitabın enerjisi yatağın altından geliyordu . Hz. Süleyman'ın sözleşmesini okuyarak üstüne doğru gitmeye başladım tam elimi yatağın altığına zütürdüğümde muazzam bir güç beni geriye püskürttü. Kafamı kapı koluna çarpıp bilincimi kaybetmiştim...
başlık yok! burası bom boş!