Yine bilal abi olacak gavattı. Elma ağacı mı dikiyosun badaim diye seslendi. Geliyorum abi dedim. Kızı önden gönderdim yanlış anlaşılmasın diye bi 2 3 dakka sonra da ben gittim. Numarasını bile alamamıştım bilal bini yüzünden. Elma çaylarını zütürdüm dağıttım herkese. Muhabbet felan derken gitmeye karar verdiler. Bunların çenesi düşüktür amk ayağa kalktık hala konuşuyorlar. Giderken kıza bi gülücük attım. Akşam tekrardan geleceklerini ailesini ikna edeceğini söyledi. Yeni bir fırsattı bu benim için. Bunları düşüne düşüne günü bitirdik saat oldu 19.00.
•
20.00 ile 20.30 da genelde yemekte olurlar turistler. Kalan 1 saattede genelde çay içeriz dükkandakilerle. Öyle böyle derken bunlar geldiler. Oturduk konuşuyoruz. Biz ayrı yerdeyiz biraz dükkanın köşesinde kalıyor. Baya bi yakınız ama aklımdan bi takluk geçmiyodu. Konuşurken bana ısındığını falan söyledi. Numarasını istedim verebileceğini söyledi. Otelini de bilekliğinden anlamıştım. (Her turistin yani o otele gelen kişinin bileğinde o otele ait bileklik olur). Baya bi ısınmıştım ona. Gözlerinde değişik bişey vardı amk her baktığımda eleman hazır ola geçmek istiyordu ama hakim olabiliyordum.

Harbiden ayıp ediyosunuz lan