+74
Fatih aşağı inince hemen Beyza'yı aradım(nihaha)
iki üç çaldırıştan sonra açtı,
"napıyon kız?"
"napıyım ya oturuyoruz kızlarla, sen?"
"ben de seni dışarı çıkarmayı planlıyordum" dedim, sesimi mutlu duruma büründürerek.
"aa, ben demesem hiç çıkarmazdın noldu bakıyım :p" dedi gülerek.
"bir şey mi olması lazım.. işin var galiba hadi görüşürüz" dedim.
bak bak.. az pekekent değilsin Teleri..
"dur dur.. yok işim kapatma (:"
"tamam Yağmur kafede buluşalım o zaman, ayaklarım ağrıyor, ters istikamet yürümeyeyim"
"tamam tamam çıkıyorum birazdan, görüşürüz (:"
indim aşağı, Fatih,
"Lağımı tıkadın muallak, o kadar uzun süre işenir mi hiç" dedi gülerek, bende güldüm.
Yavaş yavaş yürümeye başladık,
"kaplumbağa gibisin oğlum hızlan az"
"bacağım ağrıyor aq.. az yavaş.."
"bacağını gibim Teleri senin.."
"kaçıyor mu kafe aq, az turlayalım sokakları gel" dedim.
Plan işliyor.. raat ol..